(Toplumsal İlişkiler 1448)
اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِؕ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُؕ
“Onlar, Rab’lerine yürekten iman eden ve Allah’ın öğüt ve uyarılarla dolu Zikri ve en büyük mûcizesi olan Kur’an sayesinde akılları ve kalpleri doyuma ulaşan, huzura kavuşan kimselerdir. Onlar, Kur’an’dan daha açık, daha ikna edici bir mûcize olamayacağını bilen ve kalpleri ancak onunla tatmin bulup sükûnete kavuşan kimselerdir. Şunu iyi bilin ki, kalpler ancak Allah’ın Zikri ve en büyük mûcizesi olan bu Kur’an sayesinde şüphelerden arınır; inkâr ve nifak hastalılarından, ruhsal çalkantılardan kurtulur ve gerçek anlamda mutluluk ve huzura kavuşabilir! Allah’ı zikreden, O’nu duyumsayan gönüller, varlık âleminde yalnız olmadıklarını bilir, dâimâ O’nun yakınında ve himayesinde, güvence içinde olduklarını hissederler. Allah’ın zikriyle, O’nun gönderdiği Kur’an mûcizesiyle doyuma ulaşmayan kalplerin, başka bir şeyle huzur ve itmînân bulmasına imkân yoktur!” (Rad/28)
Mükemmel olmak mı yoksa mutlu olmak mı sorusuna en güzel cevap şu cümlededir; “mutluluk yaşadığın hayat tarzında değil, hayata bakış açındadır. Bırak başkaları mükemmel olsun, sen mutlu ol!”
Maalesef çocuklarımızı dershaneden dershaneye, özel okuldan özel okula gönderdiğimiz günler çok geçmedi. Hâlâ o günlere dönme özleminde çok kişi var. Sanırsın ki çocuklar oralara gidince alleme-i cihan olacaklar, mutlu olacaklar. Sadece mükemmelliyetçiliği özendiren bu anlayış, çocukları at yarıştırır gibi yarıştırmaktan birilerine (yurt içinden ve dışından) kul köle olmaktan bir şey yapmadı maalesef. Bir nesil yitip gitti.
Köylerden, kasabalardan yurdun en hücra köşelerinden topladıkları bu çocukları aklını birilerine vermiş, dini,ahlakı yamultulmuş bireylere döndürüp öldürdüler.
Bunları kaliteli okullar olarak lanse edenlerin asıl bizim in gözümüzden kaçırdıkları bu öğrenciler sayesinde dış ülkelere asker yetiştirmekti.
Ha bu arada içeride yani devletimizin okullarında eğitim çok mu kaliteliydi? Hayır. Habire okullaşıyorduk lakin kalite bir türlü gelmiyordu. Çünkü eğitimin mecburi 8 yıla çıkmasına bile hayır diyen bizler bir anda mecburi zoraki eğitimin 12 yıla çıkmasıyla şoke olduk. Eğitimin kalitesi çok ama çok düştü.
Uzun yıllar eğitimin her kademesinde bulunduğum için, mutlu nesillerden ferağat etmeyi bırakın, kaliteli eğitime de ulaşamadık. Belki zorla sıralarda oturmak zorunda bıraktığımız o çocuklar sanayide iş güç sahibi olacaktı, köyde iyi bir çiftçi olacaktı, belki iyi bir işadamı olacaktı. Hep heba ettik yılları. Öğrencileri, yurdumun o güzel insanlarını, çocuklarını, gençlerini yitirdik öyle ya da böyle. Okullarda sorun çıkaran o yaramaz sandığımız çocukları, sanayide usta ilmek ilmek işleyip topluma kazandırmasını, kısaca mutlu olmalarını da sağlayacaktı kimbilir?
Şemsettin ÖZKAN
13.06.2024 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com