KUR’AN’DA YÖNETİM İLKELERİ

(Toplumsal İlişkiler 1440)

اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاٖيتَٓائِ۬ ذِي الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْيِۚ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
“Allah adâletli, mûtedil davranmayı, adâleti gerçekleştiren, hak sahibine hakkını sağlayan, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî bir düzen kurmayı, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderler, idareciler, askerî erkân ve müslümanlar olmayı, yakınınızda olanların, akrabaların ihtiyaçlarını görmeyi emreder. Meşrû olmayan şehevî fiilleri, gayri meşrû ilişkileri, zinayı, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği şeyleri, haksızlığı, saldırıyı, baskı ve zulmü, bozgunculuğu, şeriata karşı çıkmayı, kural tanımamayı, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapmayı ilminin-hikmetinin gereği yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliği sağlar. Size, düşünüp ibret almanıza vesile olur diye öğüt veriyor, sorumluluklarınızı hatırlatıyor, uyarıyor.” (Nahl/90)

Kur’an’ın ortaya koyduğu yönetim ilkelerini beş ana gurupta toplamak mümkündür.

1-Herkese eşit mesafede durmak (Adalet)

2-Tüm makamları geçici görmek (Emanet)

3-Emaneti layık olana vermek (Ehliyet)

4-Ortak akılla yönetmek (Meşveret)

5-Şahsi menfaatini değil, kamu yararını gözetmek (Maslahat)

           İslam’ın yönetim şekli her şeyden önce adil olmak zorundadır. Herkese eşit mesafede durması gerekir devletin. Makamların geçiciliğinin bilincinde olmalıdır Müslüman idareciler. Emaneti de layık olan kimse ona vermeliler yönetim kademesi. Şu ayet bize bu konuda bir fikir veriyor;

“Kesinlikle Allah (CC) size; emanetleri (devlet yönetimi ve milletin idaresiyle ilgili görevleri), mutlaka ehil ve emin kimselere (oylarınızı Hakkın kurallarını ve halkın yararını gözetenlere) vermenizi ve insanlar arasında (karar verirken ve tercih yaparken) hükmettiğiniz zaman ise adalet ve hakkaniyetle hükmetmenizi emretmektedir. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, (her şeyi tüm ayrıntılarıyla) İşitendir, Görendir.” (Nisa/58)

             Müslüman kimliğine mensup bir yönetici, hiçbir zaman kendi menfaatini değil, kamu yararını gözetir. Toplumu da ortak akıl şura ile istişare ile akıl danışma ile yönetirler:

 “İman edenler, Rablerinin davetini kabul edenler, namazı erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılanlar, işlerini, kurulu düzenlerini, devletlerini, ekonomilerini, savunmalarını, sosyal hayatlarını aralarında, meclislerinde istişâre ile karar vererek yürütenler, kararlarını istişâre ile alanlar, yönetime katılanlar, kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten, Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayanlar, insanların ihtiyaçlarını görenlerdir.” (Şura/38)

Şemsettin ÖZKAN

05.06.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.