(Toplumsal İlişkiler 1577)
وَكَذٰلِكَ جَعَلْنَا فٖي كُلِّ قَرْيَةٍ اَ كَابِرَ مُجْرِمٖيهَا لِيَمْكُرُوا فٖيهَا وَمَا يَمْكُرُونَ اِلَّا بِاَنْفُسِهِمْ وَمَا يَشْعُرُونَ
“İşte böylece Biz, her ülkede büyüklük taslayan varlıklı, küstah
ve şımarık insanları, oranın en kötü ve en suçlu kişileri yaparız; çünkü kanını emdikleri mazlum halk tarafından alaşağı edilmemek için, orada hile ve entrikalar çevirip dururlar. Kendini beğenmiş kibirli yöneticiler, yaptıkları her işin doğru olduğunu zanneder, öğüt ve uyarılara kulak vermezler. Bu yüzden de, sürekli fesat çıkarır, entrikalar çevirip dururlar. Oysa bu yaptıkları hile ve entrikalarla ancak kendilerini tuzağa düşürmüş olurlar, fakat bunun farkında değiller. Zira yaptıkları her kötülük, yarın Diriliş Gününde cehennem azabı olarak karşılarına çıkacaktır. Üstelik, halka ve ülkeye verilen zarar, herkesten önce oranın yönetici ve zenginlerine verilmiş zarar demektir.” (Enam/123)
Ah şu makam sevgisi yok mu? Makam ve mevkilerine güvenerek verilen tavizler yok mu? Makamı kötüye kullanıp ondan rant elde edenler yok mu? Makamıyla kişilik elde etmeye çalışanlar yok mu?
Hz. Ömer (r.a) efendimiz bu gibi insanlar hakkında: “kişiliğini makamdan alanlar makamdan sonra kişiliksiz kalırlar” derken ne kadar haklı değil mi? Nüfuz elde etme çabası hep makam ve mevki kartını kullanarak yapılması ne kadar çirkin ve karaktersiz bir tutum ve davranıştır öyle.
Makam ve mevki sahiplerine torpil geçmeyi yerme hususunda şu hadis her zaman dikkatimi çekmiştir: “Ey İnsanlar! Sizden önceki milletlerin helak olma sebeplerinden biri şuydu. İçlerinden zayıf ve kimsesiz olanlar, bazı suçlar işlediklerinde onlara cezalar tatbik edilirdi. Ama içlerinde sayılı ,soylu, mevki ve makam sahibi olanlar suç işledikleri zaman onlara ceza tatbik etmezlerdi. Ama ben Allah’a yemin ederim ki hırsızlık yapan kızım Fatıma dahi olsa ona had cezası uygulamaktan bir an geri kalmayacağım.” (Buhari, Fedailü eshabün-nebi/ 23) O halde bizim bazı hoca takımına ne oluyor da “torpil yapmak caizdir” gibi laflar edebiliyorlar, hayret!
Filibeli Ahmed Hilmi Efendi ta o zamanlarda kurduğu şu cümle makam ve mevki sahiplerinin davranışlarının acınası hallerine örnek olması açısından dikkate şayandır:
“Tarihimize bir nazar atsak değil yalnız kendilerini hatta atlarını, itlerini, evlerini medhettiren ekâbir yani zamanın mevki ve makam sahipleri ve bu medhiyeleri yazan bir sürü aklı kıt ibret nazarımıza çarpar.”
Allah rahmet eylesin Doğan Cüceloğlu derdi ki; “makam,mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır ve öldüğümüzde sadece çıplaklığımızı götürebiliriz bu dünyadan.” Anlayacağınız kişiliğinizi asla makam ve mevkinizden almayın. Sonra kişiliksiz orta yerde kalıverirsiniz.
Şemsettin ÖZKAN
20.10.2024 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-1000kitap.com