(Toplumsal İlişkiler 1455)
قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِهٖؕ فَرَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ اَهْدٰى سَبٖيلاً
“Kur’an’ın yol göstericiliği olmaksızın mutluluğa ulaşabileceklerini sanan gâfillere de ki: “Herkes kendi içinden gelen eğilimlere, alışkanlıklara, ruh hâline göre bir yol çizer ve bunun en doğru yol olduğunu iddia eder; böylece her toplum, farklı bir inanç, ahlâk anlayışı ve dünya görüşü benimseyerek bu inanç doğrultusunda davranışlar geliştirir, kendi mizacına uygun tarzda hareket eder. Fakat herkes kendi mizacına uygun gelen yolu tutmakla, insanlığı kurtuluşa iletecek doğru yolu tutmuş sayılamaz. Çünkü içinizden kimlerin doğru yolu izlediğini en iyi bilen ve hangi yolun izlenmesi gerektiğine karar veren Rabb’inizdir.” Ve bu yolu, Kur’an vasıtasıyla size bildirmiştir. Peki, Kur’an’ı Muhammed’e getiren kimdir? Ve bu vahiy nedir?” (İsra/84)
Hani “ne olacağım deme, ne oldum de,”diye bir söz var. İnsan her şeyden önce kendi özünü, evvelini bir bilmeli. Bulunduğu mekan ve otamlara değil, kendi yapısı, yaradılışı, ve fıtratına odaklanmalı insan.
İmam Şafi; “kaynayan su patatesi yumuşatır, yumurtayı ise sertleştirir. Seni farklı kılan ortam değil, kendi özündür” derken parmak bastığı temel konuda budur zaten.
Örneğin bir cismin dünyada ve ayda ağırlıkları değişir. Bir cismin ağırlığı dünyada yükselti arttıkça azalır, kutuplara doğru fazlalaşır. Ekvatorda ise yine ağırlık azalır. Bu durum dünyanın şekli ile ilgilidir. Ayda yer çekiminin dünyadakinin 1/6 sı kadar olduğu ispatlanmıştır. Bir cismin kütlesi değişmez, fakat ağırlığı yer çekiminin etkisinden dolayı değişebilir. Kütle nereye gitseniz aynı kalır.Uzaya çıkan astronotlara baktığımızda, uzaya çıktıkça ağırlıkları değişir. Uzay aracı Aya yaklaştıkça dünyanın yer çekimi etkisinde azalma olur. Bu bilgilere dayanarak Aydaki yer çekimi dünyadakinin 1/6 sı olduğundan dünyada 60 kilo gelen bir insan Ayda 10 kilo olur. Bir insanın ağırlığı, uzayda başka gezegenlerde farklılık gösterir. Çünkü her gezegen farklı yapıda özelliklere sahiptir.
İnsanoğlu bırakınız farklı ortamlardaki konumuna göre değerlendirme yapmayı, acaba gerçekleri, olayları, meseleleri ve çıkış yollarını tam bir hikmetle bakıp görebiliyor mu? Cevap kocaman hayır. Nerede hikmetin bilincine ermek, basiret sahibi olabilmek?
Yahu zaten görüntüler aleminde yaşıyoruz. Eşyanın hakikatini bile doğru dürüst algılayamazken, bir de olayların gizemlerine nasıl vakıf olacak ki?
Yapsa yapsa kendine yontarak, kendi dar penceresinden meseleri ve olayları yorumluyor işte o kadar. Zaten size anlatacaklarım da, sizin anlayacağınız kadar. Hani şu meşhur karınca hikayesinde olduğu gibi.
Karıncaya sormuşlar:
“- Hayvanları anlatır mısın?”
“- Tabi ki” demiş.
“- Hayvanlar ikiye ayrılır:
1.Grup: Aslan, kaplan, yılan gibi şefkatli ve iyi huylu hayvanlar.
2.Grup:Tavuk,, kaz ve ördek gibi zalim ve yırtıcı hayvanlar.”
Hadi buyurun karıncanın bu yorumuna bir lafınız var mı? Yani biz dünyayı olduğu gibi değil, kendimize göre olduğumuz gibi görüyoruz ve böyle bir anlayışla hareket ediyoruz. Sonra da kendi fikirlerimizi dayatıyoruz. Herkes kendi özüne göre hareket eder.
Şemsettin ÖZKAN
20.06.2024 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-eodev.com
5-suskunduvar.com