(Toplumsal ilişkiler 1026)
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثٖيراً مِنَ الظَّنِّؗ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضاًؕ اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخٖيهِ مَيْتاً فَكَرِهْتُمُوهُؕ وَاتَّقُوا اللّٰهَؕ اِنَّ اللّٰهَ تَـوَّابٌ رَحٖيمٌ
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurat/12)
İnsanoğlu öyle bir varlık ki, başkalarının kusurlarını didik didik eder lakin kendi kusurlarına gelince silik eder. Kendini hiç ama hiç görmez. İğneyi başkasına çuvaldızı kendine batırması gerekirken maalesef böyle bir gayret gözükmüyor.
Hz. Mevlana der ki; “insanların kusurlarıyla meşgul olan kendi kusurlarını göremez.” İnsanın kendi kusurlarını görmesine imkan sağlayacak bir formülü hayata geçirmek gerekir. Burada sevgili Peygamberimizin bir kusur, bir kabahatla karşılaşınca isim vermeden “falana, filana ne oluyor şöyle şöyle yapıyor” şeklinde eleştirisi esas alınmalıdır. burada günahkar değil günah daha çok gündeme gelmelidir.
Meseleyi daha iyi kavramak için İmam Şafi ve talebesi arasında geçen şu olay bize ışık tutuyor. İmamı Şafii’nin talebelerinden biri olan Yunus ile müzakere yaptığı bir meselede ihtilafa düşer. Öyle ki, talebesi öfkesinden dolayı dersi terk eder ve evine gider. Akşam olunca, Yunus kapısının çalındığını fark eder.
“- Kim o?” der.
Kapıdaki kişi:
“- İmam-ı Şafi” der.
Yunus, kapıyı açar ve Imam Şafii’nin kapıda beklemekte olduğunu görür. Hocasının ayağına kadar gelmesine şaşırır.
İmam Şafii, kapıyı açan talebesi Yunus’a, ders niteliğinde şunları söyler:
“- Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak?”
“- Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma! Bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir.”
“- Ey Yunus, hatadan nefret et, ama hataya düşenden nefret etme!”
“- Bütün kalbinle günaha öfkelen, ama günahkara acı, ona merhamet göster!”
“- Ey Yunus, sözü eleştir, ama sözü söyleyene saygı göster!”
“- Ey Yunus, görevimiz hastalığı tedavi etmektir. Hastayı yok etmek değil!”
Şemsettin ÖZKAN
18.04.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com