(Toplumsal İlişkiler 1668)
يُؤْتِي الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَٓاءُ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُو۫تِيَ خَيْراً كَثٖيراً وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّٓا اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ
“Allah, ilmi, Kur’ân’ın ifadesine vukufu, meseleleri anlamayı, isabetli kararı ve çözümü, olayları değerlendirme kabiliyetini, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere verir. Kendilerine ilim ve hikmet, Kur’ân verilenler, dünya ve âhiret mutluluğuna kavuşanlardır. Kur’ân hükümleri ve vahy ile gelen ilkelerden, yalnızca akıl ve vicdan sahipleri düşünüp ibret alırlar.” (Bakara/269)
İlim mü’minin yitik malı değil midir? Onu nerede görürse alır. Bilgi, kavrayış, idrak, bilgiyi uygulama ve sezgisel olarak olayları okuyup, olayların perde arkasına da vakıf olabilmelidir. Bu da onun hikmet sahibi olduğuna işarettir.
Leonardo Da Vinci’nin; “insanlar üçe ayrılır; görenler, gösterince görenler ve asla göremeyenler” sözünü, her ne kadar doğru gözlem yapabilme, sanata yansıtabilme babında ele alsak da meselenin hikmete bakan bir yanı vardır.
Bazı insanlar daha leb demeden anlar, görür olaylara doğru yaklaşımlarla bakarak tesbitler yaparlar. Sorunun bir parçası değil tam aksine sorunları çözenlerdir bunlar. Madde ve mana ile de tam bir uyum içinde kontak kurarlar. Tabiatı, hayvanları, maddenin etkileşimi, reaksiyonu, halden hale geçişi hususunda da derin deneyimlere sahiptirler. İnsan ilişkileri mükemmeldir. Söyledikleri ile davranışları birdir. Bu konuda bir uyumsuzluk göremezsiniz. Öngörüleri yerli yerindedir. Bunlar her daim yol gösterici, rehber insanlardır. Peygamberler, Allah’ın veli kulları, görenler derin hikmet sahibidirler. Bilim insanlarını da bunların hemen yanına yerleştirebiliriz.
Gösterince görenlere gelince bunlar fikir üretemese de derin ilimlere vakıf olmasalar da onları sevenler ve onların yolundan gitme sevdasında olanlardır. Bunlar iyi nakil yaparlar. Falanca ilim adamı şöyle dedi, filan şöyle dedi diye habire birilerinin sözleri aktarırlar. Birilerinin göstermesiyle ancak meselelere vakıf olabilirler.
Asla göremeyenlere duyamayanlara ne diyeyim? Bir şeyi anlatsan da anlayamayan, anlamak istemeyen, göstersen de göremeyen tiplerdir. Bunlardan ne köy olur ne kasaba.
Şemsettin ÖZKAN
19.01.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com