HAYATTA ÜÇ ŞEYİ İYİ DÜŞÜN KIRMADAN ÖNCE BİR KALBİ ÇARPMADAN ÖNCE BİR KAPIYI VE BİTİRMEDEN ÖNCE SON SÖZÜNÜ

(Toplumsal İlişkiler 1570)

ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُمْ مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ اَوْ اَشَدُّ قَسْوَةً وَاِنَّ مِنَ الْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ الْاَنْهَارُؕ وَاِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ الْمَٓاءُ وَاِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِؕ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ 
“(Ey Beni İsrail ve tüm nankör ve hain kimseler!) Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı (kesildi). Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan (kendiliğinden akan) ırmaklar kaynamaktadır, öyleleri vardır ki (kırılıp) yarılır da, ondan sular çıkıp fışkırır, öyleleri de vardır ki Allah korkusuyla (aşağıya) yuvarlanır. Allah (ne tabiattaki olaylardan ne de sizin) yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir.” (Bakara/74)

Yine kime ait olduğu yazmayan bir sosyal medya paylaşımında güzel bir cümlede şunlar yazıyordu: “Hayatta üç şeyi iyi düşün; kırmadan önce bir kalbi, çarpmadan önce bir kapıyı ve bitirmeden önce son sözünü.”

            Birincisi kalp kırma olayı en tehlikelisi. Gönül bir sırça saraydır kırılırsa yapılmaz. Bir kez gönül yıktın ise vay haline vay… Bizim Yunus Emre’mizin o güzel şiiri sanırım hepinizin hafızasında kayıtlıdır: 

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil                                                                                      

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hakkı göre
Er odur ki alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Doğru yola gittin ise
Er eteğin tuttun ise
Bir hayırda ettin ise
Birine bindir az değil

Bir hayırda ettin ise
Birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar

Halka mettahların satar
Yükü gevherdir tuz değil.

         Ah şu gönül kırmak ya da yıkmak yok mu? Bütün dünyayı zangır zangır titretiyor ama kaç kişi bunun bilincinde? Pablo Neruda; “sırf birisi iyi geceler demediği için, iyi geçmeyen geceler vardır” derken, yıkılan bir kalbin ardından toz duman olan hayatlardan söz eder sanki. 

        Hz. Mevlana; “minareden düşenin parçası bulunur bulunur da gönülden düşenin parçası bulunmaz.” derken dikkatlerimizi yine gönül kırmanın ne denli acı bir olay olduğuna çeker. Hadislerde gördüğüm gönül yıkmak Kabe’yi yıkmak gibi birşey. Hatta yetmiş kere yıkmış gibi. Sonra belki pişman olup dönsen de karnı doymuş olana tuz getirmiş gibisin artık. Neye yarar? Rüzgar esip geçmiştir ama birçok dal kırılmıştır.

       İkincisi öfke nöbetlerine girip çarpmadan önce kapıyı düşünmeli insan. Çünkü bu durumlarda geri dönüşler çok zor oluyor. Bir bakıma gururuna da yediremiyor insan. 

       Üçüncüsü son söyleyeceğin sözü pat diye söylemekte iyi değildir. Söz ağızdan çıkınca artık sen o sözün esirisin artık. Halbuki söylemeden önce o söz senin esirindi. Hem ne demiş atalarımız dokuz yutkun bir konuş.

Şemsettin ÖZKAN
13.10.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir