HAYAT AVUCUNDAKİ SU GİBİDİR SEN TUTMAYA ÇALIŞTIKÇA O AKIP GİDER

(Toplumsal İlişkiler 664)

اِعْلَمُٓوا اَنَّمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزٖينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِي الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِؕ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهٖيجُ فَتَرٰيهُ مُصْفَراًّ ثُمَّ يَكُونُ حُطَاماًؕ وَفِي الْاٰخِرَةِ عَذَابٌ شَدٖيدٌۙ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّٰهِ وَرِضْوَانٌؕ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ
Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibarettir. (Nihayet hepsi yok olur gider). Tıpkı şöyle: Bir yağmur ki, bitirdiği bitki çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurumaya yüz tutar da sen onu sararmış olarak görürsün. Sonra da çer çöp olur. Ahirette ise (dünyadaki amele göre ya) çetin bir azap ve(ya) Allah’ın mağfiret ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldanış metaından başka bir şey değildir.” (Hadid/20)

Hz. Mevlana; “hayat avucundaki su gibidir sen tutmaya çalıştıkça o akıp gider” sözüyle geçen zamanın göreceliğini, asla yerinde durmayacağını ne kadar da güzel ifade eder. Hayatı durdurmak mümkün mü? Asla.

Bazı şeylerin tekrarı yok bunlardan biride yaşadığımız şu hayatımız. Bu yüzden bu hayatımızı iyi değerlendirmek boynumuzun borcu.

Ne diyeyim öyle bir söz söyleriz ki, bütün hayatı anlatır, öyle bir hayata rast gelir de yaşarız ki, bütün sözler anlamsız kalır ve sanki hiç yaşanmamış olur. Dersiniz ki bu benim hayatım mı? Evet senin hayatın o. Bilemeyiz şu hayat bizim için hangi rolleri biçmiş oynarız dururuz öylece hayat oyununu. Ama şu gerçek hiç değişmez. Hayat avucumuzdaki su gibi iştebiz onu avucumuzda tutmaya çalıştıkça, elimizden öylece akar gider, bitiverir birgün.

Bu yüzden bu hayattan bir şekilde tat almaya bakmak lazım. Çünkü tekrarı yoktur bu hayatın. Üstadın dediği gibi “fazla ciddiye almayın şu dünyayı. Nasıl olsa sağ çıkamayacaksınız içinden,” derken aynı şeyleri söyler.

Ama bazen de hayatı ciddiye almak lazım. Bir canlı için çok şey ifade eder. Saniyeler bile önem kazanır. Tıpkı deniz yıldızları ve çocuk hikayesinde olduğu gibi.

Bir adam sabaha karşı okyanus kenarında yürüyormuş. Birden binlerce deniz yıldızının karaya vurduğunu görmüş. Daha da yaklaştığı zaman bir çocuk fark etmiş. Çocuk deniz yıldızlarını tek tek alarak denize geri götürüyormuş.

 Adam çocuğa yaklaşarak sormuş:

 -Bu deniz yıldızlarını neden denize geri atıyorsun?

 Çocuk cevap vermiş:

 -Güneş yükseliyor. Birazdan sular çekilecek ve bu deniz yıldızları susuzluktan ölecekler.

 Adam bu duruma şaşırmış:

 -Sahil çok uzun ve çok fazla deniz yıldızı var. Hepsini kurtaramazsın. Ne fark eder ki?

 Çocuk adamı dinlemiş. Daha sonra sahilden bir deniz yıldızı daha alarak denize bırakmış. Sonra adama dönerek:

 -Bak görüyor musun bu deniz yıldızı için fark etti demiş.

Şemsettin ÖZKAN

15.04.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir