GÜL TUTAN ELDE GÜL KOKUSU KALIR

            (Toplumsal İlişkiler 1155)

وَاَقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَؕ وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصٖيرٌ
“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Çünkü kendiniz için, önceden yapıp gönderdiğiniz her iyiliği, Allah’ın huzurunda mutlaka göreceksiniz. Unutmayın ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.” (Bakara/110)

Sen neysen, neyin peşindeysen, azbuçuk da olsa, osun sen kardeşim! Kimse kendini kandırmasın, ilgin, merakın nelere dikkat ediyorsun, nelerden kaçınıyorsun bunlar seni ele veriyor öyle ya da böyle.

              Durum böyle olunca da o yaptıklarının izi kalır sende. Hz. Mevlana; “gül tutan elde gül kokusu kalır” derken, bize vermeye çalıştığı mesaj da budur işte. Öyle ki insan, ölüm anında bile, iştigal ettiği şeylerle meşgul olmaya devam eder. Atıyla, arabasıyla veya işiyle, gücüyle her ne ile hemhal oluyorsa insan, dünyadan göçüp gideceği o anda bile, aklında fikrinde ne varsa, onunla uğraşıyor işte.

            Goethe; “insan kalbinde ne taşırsa dünyayı da öyle görür” derken, İsmet Özel’in; “neyi bastırdıysan göğsüne, göğsünü soludukça büyüyen odur” sözünü açıklar gibidir. İnsanlar da en çok sevdiği şeylerle imtihan olmuyorlar mı?

          İlgi alanımız, meylettiğimiz şeyler, yönelimlerimiz bizi ele veriyor. Hz. Mevlana’nın; “neyin peşindeysen sen osun” derken izah etmeye çalıştığı da zaten budur.                                              

          İnsan kendini iyi, güzel, doğru ve hoşa giden şeylerle iştigal  etmeye adamalıdır. Güzel düşünceler iyi sözleri, iyi sözler de güzel davranışları getirir. Onlar da senin kaderin olup gidebilir. İki kişi hapishanenin demir parmaklarından bakar. Birisi yerdeki çamuru görür, diğeri ise gökteki yıldızları. Sevgili Peygamberimiz ve sahabeler yolda giderken bir köpek leşine rastlar. Herkes leşin kokusundan burnunu tutarken, Peygamberimiz; “ ama hayvancağızın ne güzel dişleri varmış,” der. Metod bu olmalı. İyi bakanlar iyi görürler. Bakış açımız, usül ve yöntemimiz artık bizim yol haritamız oluyor.

Hz. Mevlana der ki; “bir tutam gül kokusu kalır gül tutan elde.” Yani sen neyin peşindeysen sen osun demektir bu aynı zamanda. Güllerle haşır neşirsen elbette gül kokuları bir şekilde üstüne, başına, eline ve yüzüne sirayet edecektir. Hz. Pir düşünebiliyor musunuz belki ileride Müslüman olacak diye inançsıza bile kafir kelimesini kullanmıyor. İnceliğe bakın. Duygu ve düşünceleri ne kadar temiz, berrak ve duru. Bu konuda şüphesiz ki en güzel örnek, numune-i imtisal sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir. (s.a.v) Hz. Peygamber, genel olarak eşyaya ve tek tek varlıklara, “Allah güzeldir ve güzeli sever” anlayışıyla yaklaşır. Kuşkusuz Allah, sonsuz ve asla maddileşmeyen kendine özgü varlığıyla, herhangi bir güzel nesne ya da varlık gibi temaşa konusu değildir. Bu durumda Allah’ın güzelliği ancak O’nun eylemlerine ve alemde yarattığı varlıklara bakılarak kavranabilecek bir husustur. Sanat, güzellik, zarafet, aslında Yüce Allah’ın eşsiz yaratışında sayısız örnekleriyle gözükür. Bir anlamda onlar, ilahi cemalin, yeryüzüne yansıma biçimleridir.

Şemsettin ÖZKAN
25.08.2023
GÜZELYALI 

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr 
2-kuranmeali.com 
3-pixabay.com 
4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.