(Toplumsal İlişkiler 852)
يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ لَا يَحْزُنْكَ الَّذٖينَ يُسَارِعُونَ فِي الْكُفْرِ مِنَ الَّذٖينَ قَالُٓوا اٰمَنَّا بِاَفْوَاهِهِمْ وَلَمْ تُؤْمِنْ قُلُوبُهُمْۚ وَمِنَ الَّذٖينَ هَادُوا سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ سَمَّاعُونَ لِقَوْمٍ اٰخَرٖينَۙ لَمْ يَأْتُوكَؕ يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ مِنْ بَعْدِ مَوَاضِعِهٖۚ يَقُولُونَ اِنْ اُو۫تٖيتُمْ هٰذَا فَخُذُوهُ وَاِنْ لَمْ تُؤْتَوْهُ فَاحْذَرُواؕ وَمَنْ يُرِدِ اللّٰهُ فِتْنَتَهُ فَلَنْ تَمْلِكَ لَهُ مِنَ اللّٰهِ شَيْـٔاًؕ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذٖينَ لَمْ يُرِدِ اللّٰهُ اَنْ يُطَهِّرَ قُلُوبَهُمْؕ لَهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الْاٰخِرَةِ عَذَابٌ عَظٖيمٌ
“Ey Peygamber! Kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyla “İman ettik” diyen münafıklar ile körü körüne yalana kulak veren ve senin karşına çıkmayan bir grubun (Hayber Yahudilerinin) sözlerini dinleyen Yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar (Hayber Yahudileri) ise sözleri asıl yerlerinden çarpıtan ve “Size bu (recm dışında bir hüküm) verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçının” diyen kimselerdir. Allah, kimin fitneye düşmesini dilerse, artık onun için Allah’tan hiç bir şeye malik olamazsın. İşte onlar, Allah’ın kalplerini arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette de onlar için büyük bir azap vardır.” (Maide/41)
Asıl iman nedir? Kalben tasdik etmektir. Hz. Mevlana der ki; “gönül tanıklık ettikten sonra dilin tanıklığına ne hacet?” İmanın asıl yeri kalp olduğundan kalp bir kez inandı mı iman geçerlidir. Lakin günlük meselelerde insanlar bize Müslüman muamelesi yapsın diye dilimizle imanımızı ikrar ediyoruz. Hepsi bu. Ama Allah katında asıl geçerli olan kalben olması.
Yoksa Müslümanların arasına sızan diliyle Müslüman olduğunu söyleyen, lakin kalben inanmayan münafıkların tanıklığı, Allah katında hava civa boş laftan ibarettir.
Gönülden gönüle bir yol vardır. İşte o erenlerin aşıkların yolunda dilin tanıklığına değil, gönlün tanıklığına müracat edilir. Dilin hükmü yoktur, yüreğin, gönlün hükmü vardır. Yürek söz vermişse dönülmez artık, yare gönül vermişse inkar edilmez artık. Bu yüzden gönlün tanıklığı önemlidir. Lakin gönül konuşmadığı için onları anlamakta güçlük çekiyoruz işte.
Şayet gönülleri bir konuşturabilseydik, diller bu kadar mesai yapabilirler miydi? Mümkün değil.
Şemsettin ÖZKAN
25.10.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com