(Toplumsal İlişkiler 1176)
قَوْلٌ مَعْرُوفٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْرٌ مِنْ صَدَقَةٍ يَتْبَعُهَٓا اَذًىؕ وَاللّٰهُ غَنِيٌّ حَلٖيمٌ
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْاَذٰىۙ كَالَّذٖي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَٓاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِؕ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَاَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْداًؕ لَا يَقْدِرُونَ عَلٰى شَيْءٍ مِمَّا كَسَبُواؕ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرٖينَ
“Bir tatlı dil, güler yüzle bir karşılık ve kusurları bağışlamak sonradan gönül inciten, imandaki sadâkatın ve kemalin ifadesi olan sadakadan daha hayırlıdır. Allah zengindir, yarattıklarına muhtaç değildir, kudretli, âdil ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır.” (Bakara/263)
“Ey iman edenler, başa kakarak, yüze vurarak, gönül inciterek imanda sadâkatinizin ve kemâlinizin ifadesi olan sadakalarınızın, hayırlarınızın, boşa gitmesine sebep olmayın.
Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve ahiret gününe inanmayıp da, insanlara gösteriş için malını, servetini harcayana benzemeyin. Böylelerinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz bir kayaya benzer. Sağanak halinde bir yağmur isabet edince onu çıplak bir kaya haline getirir. Böyle kimseler yaptıkları iyiliklerden dolayı, hiçbir mükâfat elde edemezler. Allah kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden münkir, kâfir bir kavmi, doğru yola sevketme lütfunda bulunmayacak.” (Bakara/264)
Yine bir sosyal medya paylaşımında ilgi alanımıza girdiği için dikkatimi çekti, şöyle deniyordu; “gönül hassastır iki güzel söze kanabildiği gibi, iki acı söze de yanabilir.” anlayacağınız gönül öyle kırmaya gelmiyor. Gönülleri hep hoş tutmak, güzel sözler söylemek gerekiyor.
Gönüllerimiz kırılgan. En ufak imalı bir sözden dahi çok kolay kırılır. Herşey incelikten lakin insan kalbi kalınlıktan yıkılıp kırılıyor. Söyleme biçimleri çok ama çok önemli. Gönül kırdıysan gönül almayı da bilmelisin. Hiç kırmasan daha iyi.
Gönül almak öyle her babayiğidin harcı değildir. Gönül almak yaygın kullanılan bir deyimdir. Üzülen ve kalbi kırılan bir kişiyi sevindirmek, mutlu etmek manasında kullanılır.
“Yarım elma gönül alma” atasözünde de, birini hoşnut etmek için yapılan şeylerde niyetin önemli olduğu anlatılır. Buna göre, alınan hediyenin ne kadar pahalı olduğu mühim değildir. Birini hatırlamak ve onu düşünmek her şeyden daha önemlidir. Elmanın yarısı bile birisini mutlu etmek için yeterli olabilir. ”Zeytin dalı uzatmak” da aynı anlama gelen ve yaygın kullanılan sözlerimizden biri. Bu sözle hatalarını düzeltmek isteyen insanların sarf ettiği çabaların takdir edilmesi ve desteklenmesi gerektiği anlatılır.
Hz. Mevlana der ki; “gönül kırmak gönülsüz insanların işidir.” Kaba saba insandan insanın gönlünü okşayan bir söz ve davranış beklemek abesle iştigaldir.
İnsan odun değil ki, kırıldığı zaman ses çıkarsın. Anlayamıyoruz bazen sevdiklerimizi, bize en yakınlarda olanları kırdığımızı. Öylesine sessizce kırılıveriyorlar işte. İki kelime yetiyor seven bir kalbi kırıp dökmeye. Sonra roman yazsak nafile.
Şemsettin ÖZKAN
15.09.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com