(Toplumsal İlişkiler 1796)
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتٖي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذٖي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَمٖيمٌ
“(Elbette) İyilikle kötülük asla bir olmaz. Sen (insanları Hakka davet ederken, şahsına yapılacak) kötülükleri en güzel şekilde karşıla (ve savuşturmaya çalış). O zaman (bir de bakarsın ki) aranızda düşmanlık bulunan kimse bile, sanki sıcak ve sadık bir dost oluvermiştir.” (Fussilet/34)
Gücü ve iktidarı elde bulundurmak elbette çok önemli. Ancak bu güç kendisine düşmanlık edip, zarar verenlerin yaptığının aynısıyla cevap vererek değil. Onların yaptığı tüm kötü yaklaşımların zıddı bir tutum ve davranışla olmalıdır. İktidarı, gücü, daha da bir perçinlemek için.
Paulo Coelho; “gerçek güç, sana zarar verenlere benzemeden iyileşmektir” derken, bizi iktidarı ele geçirince, bir güç zehirlenmesine karşı uyarmaktadır. Bu yüzden çok, ama çok, dikkatli olunmalıdır. Düşmanın bile gelip, senin engin anlayışına hayran olmalıdır. Hayran olmakla da kalmayıp, sende yeniden dirilip, insan olmalıdır.
Sıkıntı nerede biliyor musunuz? O bana şöyle şöyle kötü davrandı, ben de tıpkısının aynısını ona yapmalıyım tipi, kinci anlayışındadır. Yani kötülüğü değiş tokuş yapıyorsunuz. Peki iyiliğe nasıl ereceğiz erenler? Kötülükten bir cacık olmaz. Kötülük ancak kötülüğü doğurur. Bu yüzden rüzgarı tersine çevirmeye bakmak gerekir. Senin rehberin hep iyilik olsun.
Düşmanın şerrinden emin olmanın bir yolu da ona iyilik etmektir. “İnsan iyiliğin kölesidir” diye veciz bir söz vardır. İnsan, fıtratı gereği yapılan iyiliğe karşı mutlaka pozitif anlamda karşılık verir. Böylece gönül kendine iyilik edene yumuşar, kin ve nefret ortadan kalkar, düşmanlıklar son bulur. Hz. Peygamberin ve sahabenin hayatında bu ayetin bereketini sık sık görmek mümkündür. Ayrıca tarihin hiçbir döneminde kötülükle çözülmüş bir soruna rastlamak mümkün değildir. Bütün savaşlar kötülükle, öfke ile başlamış, kinle inatla devam etmiş ama son bulması masa başında güzellikle uzlaşarak olmuştur. Bu da gösteriyor ki; kötülükle, kavga ile hayırlı netice beklemek beyhudedir.
İnsanın düşmanına benzeyerek iyileşeceğini zannetmesi, ham hayalden ibarettir. Düşmana benzeyerek iyileşmek, dünyanın neresinde görülmüştür? Futbol tabiriyle; rakibin kim olursa olsun, kendi oyununla, ısrarla taviz vermeden, rakibini alt etmelisin. Ha bu arada, Gandhi’nin; “güç fiziki kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden gelir” sözünü de, yabana atmamalısın. Güç her şeyden önce boyunduğa girmeyen, çelik gibi bir irade ile elde edilir.
Şemsettin ÖZKAN
27.05.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com