EY ALİ HALİFELER DÖNEMİNDE BU KADAR FİTNE YOKTU SENDE NİYE BÖYLE OLDU DİYE SORANLARA HZ. ALİ ONLARIN ARKASINDA BİZ VARDIK BİZİM ARKAMIZDA SİZ VARSINIZ

 (Toplumsal İlişkiler 1283)

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ فَاِذَٓا اُو۫ذِيَ فِي اللّٰهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللّٰهِؕ وَلَئِنْ جَٓاءَ نَصْرٌ مِنْ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ اِنَّا كُنَّا مَعَكُمْؕ اَوَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَعْلَمَ بِمَا فٖي صُدُورِ الْعَالَمٖينَ
“İnsanlardan öylesi vardır ki (sözde), “Allah’a iman ettik” demektedir; fakat Allah için (bir zahmet ve) eziyet gördüğü zaman (hemen şikâyetlenir), insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah’ın azabıymış gibi değerlendirir; ama yemin olsun ki, eğer Rabbinden (sadık ve mücahit mü’minlere)
’bir yardım ve zafer’ gelirse, o zaman da hemen: “Biz gerçekten sizlerle birlikteydik (gizlice sizi desteklerdik)” diyecek (ve münafıklık edecek)lerdir. Oysa Allah, âlemlerin (her şeyin ve herkesin) sinelerinde (gönüllerinde) olanı daha iyi Bilen değil midir?” (Ankebut/10)

Karışıklık, kargaşa, huzursuzluk, kaos, ateşe atmak, arabozucu vb. gibi daha bir çok anlama gelen fitne kelimesi, gerçekten de, adı gibi ürkütücü. İşin hangi boyutundan ele alırsanız alın İslam tarihi açısından da Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın, Hz. Ali’nin ve dahi Hz. Hüseyin’in şehadetleri tam bir  siyasi kaos, huzursuzluk, karışıklık ya da kelimenin tam ifadesiyle fitnenin ta kendisidir.  

          Hz. Ali’ye; “ey Ali! Halifeler döneminde bu kadar fitne yoktu, sende niye böyle oldu?” diye soranlara Hz. Ali’nin; “onların arkasında biz vardık bizim arkamızda siz varsınız” demesi, gerçekten lafı gediğine koymaktır. İnsanlar birilerini eleştirirken kendilerinde hiç hata görmezler. Bilhassa bir hareketin liderini yakınındakiler hatta en yakınları bu fitne fesat organizasyonlarının içinde yer alırlar. Bu yüzden liderlere ilk ağır ithamlar, yaralayıcı sözler bunlardan gelir.

         Cemel ve Sıffin savaşları, Müslümanlar arasında fitne ateşinin tutuşturulduğu ilk kargaşa, kaos huzursuzluk ve arabozucu ya da birbirlerini altın ve gümüşün ayarını ölçmek için onları ateşe attıkları gibi birbirlerini ateşe atma eylemidir. Yani kendi içlerinde ilk savaşlarıdır.

         İşin bir başka boyutu da, Şia adlı ilk siyasi mezhebin Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ı halife olarak tanımamaları, Sıffin savaşı sonrası bunlara ek olarak bir de Hariciler denen bir topluluğun isyan ve huzursuzluk çıkarmaları fitneleri daha da büyük boyutlara taşımıştır. Fitne fesatlık girince bir topluma, artık akıl tutulması elbette kaçınılmaz bir son olacaktır.

Şemsettin ÖZKAN

31.12.2023 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.