(Toplumsal İlişkiler 1652)
اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوٰيهُؕ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكٖيلاً “(Ey Nebim ve Hakk elçilerim!) Kendi istek ve tutkularını (nefsi hevâsını) ilah edinen(ler)i gördün mü? Şimdi ona karşı Sen mi vekil olacaksın? (Bırak, herkes hak ettiğine erişecektir.)” (Furkan/43)
Aristoteles’in; “düşmalarından ziyade arzularını alt edeni cesur sayarım. Çünkü en zor zafer kendine karşı alınandır” sözü, insanın en zorlu düşmanının; nefsi, yani kendisi olduğuna atıftır aslında. Nefse karşı zafer kazanmak gerçekten zordur. Her babayiğidin harcı değildir. Peki nedir bu nefs?
Nefs; içimizdeki bütün kötü isteklerdir, süflî arzulara duyulan meyildir. İnsanı Allah’tan uzaklaştıran bütün şeytânî hisler, nefsten ibârettir. Dünya, yaratıldığı günden beri kulların kulluk değerinin tespit edildiği bir imtihan dershânesidir. Bu sebeple insanoğlu hem kötülüklerle donatılmıştır hem de iyiliklerle… Yine bu sebepledir ki nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye, yâni tasavvufî eğitim şarttır.
Hz. Mevlana; “putların anası ve en büyüğü nefistir,” demekle Aristo ile hemfikir olduğunu gösterir. Ah şu nefis yok mu? İnsana adeta küçük dağları ben yarattım dedirten, kurum kurum kurulan, kibirinden tırnaklarını yiyen şu kendini ilah eden nefsimiz yok mu? İnsanı büyülteceği yerde bu davranışıyla küçülten, kendisini Tanrı ilan eden şu nefsimiz yok mu?
Hz. Mevlana her zaman olduğu gibi bu konuyu en iyi irdeleyenlerden biri. Der ki zat-ı âlileri; “nefis çok övülmesi yüzünden firavunlaştı. Mütevazı ol! Büyüklük taslama! Kul ol! Sultan olmaya kalkma!”
Mutasavvıflara göre nefis insanın putudur; “Hevâsını (nefsânî arzularını) tanrı edinen kimseyi görmedin mi?” âyetinde (el-Câsiye 45/23) bu husus ifade edilmiştir. Hakk’a ermek için nefis putunu kırmak gerekir. Nefsi hevâsından, aşağı arzularından menedenlerin cennete gideceğini haber veren âyette (en-Nâziât 79/40) buna işaret edilmiştir. Nefis kendini beğenir, kendine tapar, kendine hayrandır, bencildir, şımarıktır, kibirlidir. Topraktan yaratılmış olduğundan zayıf, çamurdan olması sebebiyle cimri, balçıktan olduğu için şehvetli, pişmiş topraktan olduğu için de cahildir. Zaaf, cimrilik, şehvet ve cehalet onun esas özellikleridir.(Ebû Tâlib el-Mekkî, I, 176) Nefsin tabiatında yırtıcılık/vahşilik, hayvanlık, şeytanlık ve tanrılık vardır. Nefisteki düşmanlığın, saldırganlığın kaynağı yırtıcılık, oburluğun ve hırsın kaynağı hayvanlık, hilekârlığın ve kurnazlığın kaynağı şeytanlık, büyüklenme ve her şeye tek başına hükmetme arzusunun kaynağı tanrılıktır. Bu dört nitelik sırasıyla köpeğe, domuza, şeytana ve bilge kişiye tekabül eder. Nefis, içinde bunların tamamını barındırır. (a.g.e., I,177; Gazzâlî, İḥyâʾ, III, 10)
Bu yüzden olsa gerek, bu zorlu düşmanı alt eden yiğitlerin sayısı, bir elin parmak sayısından azdır.
Şemsettin ÖZKAN
03.01.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com