(Toplumsal İlişkiler 1558)
وَعِبَادُ الرَّحْمٰنِ الَّذٖينَ يَمْشُونَ عَلَى الْاَرْضِ هَوْناً وَاِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَاماً
“Rahman’ın (akıllı, hayırlı ve has) kulları (onlardır ki;) gezip dolaştıkları (her) yerde, (münasip ve) mütevazı yürürler. Bilgisiz (ve görgüsüz) kimseler kendilerine sataştıklarında ise onlara: “Selametle (barış ve güvenlik içinde olun)!” derler (ve geçiştirirler, yersiz tartışma ve kapışmalara girişmezler. Ama kutsallarına sataşıldığında gerekli tepkiyi gösterirler).” (Furkan/63)
Mütevazilik, alçakgönüllülük öyle her kişinin harcı değil. Rahmanın has kullarının işidir. Allah ona rahmet etsin sevgili Cahit Zarifoğlu üstadımızda böyle bir insandı.
Kırmadan, dökmeden eleştirisini yapardı. Nazikti, kibardı ve zarif insandı. Gönderdiğimiz şiirleri Mavera dergisinde önce eleştirir, sonra da içlerinden birini seçer “Seçtiklerimiz” bölümünde yayınlardı. Nitekim “Çocukluk Hatırası” adlı şiirimi bu şekilde yayınlamıştı.
Kendisiyle yüzyüze hiç ama hiç karşılaşmadık, ama yazışmalarımızdan bunu anladığım kadarıyla abartmıyorum, gerçekten kendisi mütevazi biriydi. Üslubu zarifti kendi gibi. Nitekim “Sultan” şiirinde bu tutum ve davranışıyla kendini ele verir:
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa yanmaya razıyım
Kolaysa affı esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum.
Üstadın; “dinlen ey Zarif, bilatedbir çok söz açtın. Bu kırık akılla ne cürettir yaptığın?” dizelerinde de aynı pozitif üsluba rastlamamız asla tesadüf değildir.
Şemsettin ÖZKAN
01.10.2024 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-milliyet.com.tr