(Toplumsal İlişkiler 864)
قُلْ اَتُحَٓاجُّونَنَا فِي اللّٰهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْۚ وَلَـنَٓا اَعْمَالُنَا وَلَكُمْ اَعْمَالُكُمْۚ وَنَحْنُ لَهُ مُخْلِصُونَۙ
“Bu hakîkati inkâr eden Hıristiyanlara ve Allah’ın tüm insanlığı kucaklayan evrensel mesajını değiştirerek onu bir ırkın dini hâline getiren Yahudilere de ki:“Allah bizim de Rabb’imiz, sizin de Rabb’iniz olduğu hâlde, O’nun hikmet ve adâleti hakkında bizimle tartışmaya mı gireceksiniz? O sadece sizin Rabb’iniz midir ki, yalnızca sizin ırkınızdan Peygamber göndersin ve size ayrıcalıklı davransın? Hayır, Allah katında her toplum eşit şekilde sorumludur: Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. İyi bilin ki, Biz, O’na yürekten bağlanmış kimseleriz.”
Zaten bütün Peygamberler, hep bu gerçeği dile getirmişlerdi.” (Bakara/139)
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik biliminde bir kural vardır; “uygulanmayan davranışlar öğrenilmiş sayılmaz” diye. Gerçekten de öyle değil midir dostlar? Bir söylem davranışa dönüşmüyorsa ne işe yarar? Konya ağzında “yaav Memed aa, sende din, din, din de dimedin yaav” derler. Yani “yahu Mehmet abi sende söylüyorsun, söylüyorsun, söylüyorsun da, söylemedim diyorsun” demektir bu. Söz var eylem yok. Yalan dolan bir bakıma.
Oscar Wilde; “davranışlar kelimelerden daha yüksek sesle konuşurlar” derken çok konuşmaktan ziyade meselelerin anlaşılmasının daha mühim olduğunun altını çizer. İnsan en çok kendini anlamayanların arasında kalınca yalnız hisseder. Bu anlayışsızlık daha çok sözlerle konuşmaktan değil, davranış anlamında muhataba hissettirilemezse sorunlar tam da burada başlamış oluyor. En büyük yalnızlık sendromu insanın kendini anlamayanların arasında hissetmesidir. Sözlerin eyleme yansımaması ne kötü bir haldir. Resmen karşıdaki insanı aldatmadır bu. Adama bir bakıyorsun ağzı bal damlıyor, bir de davranışlarına bakıyorsun ki, zehir. Gel de işin içinden çık.
Şemsettin ÖZKAN
06.11.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com