(Toplumsal İlişkiler 308)
وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
“
O’nun tek bir rab ve ilah oluşunun yani ilim, kudret ve merhametinin
delillerinden biri de,
size kendi cinsinizden, yani sizin gibi birer insan olan karşı cinsten,
yanlarında huzur ve mutluluk bulabileceğiniz eşler yaratması ve aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesidir. Hiç kuşkusuz bunda, düşünen insanlar için nice dersler, nice
ibretler vardır.”
(Rum/21)
İster aşk deyin ister muhabbet, isterse sevgi, ülfet deyin her ne derseniz deyin insanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve istek duymaya yönelten bu duygu mübarektir.
Bu duygunun yaratıcısı Allah’tır. Kaynağı da Allah’tır. Sorun herşeyi suistimal etmeyi becerebilen insanoğlunun bunu da, yani saf sevgiyi de, bir şekilde yozlaştırma meselesidir. Sevginin iyi yönde kanalize edilememesi sorunu vardır. Yoksa sevmekten kim korkar ki?
Cinsel sevgi de öyledir. Mutasavvıflar “cimada (cinsel birleşmede) tevhid sırrı vardır,” derler. Hangi cinsellik de? Elbetteki helal olan evlilik, nikah yoluyla olanında. Yoksa Rabbimizin tasvip etmediği nikahsız birlikteliklerde değil.
Sevgiyi bir pramide benzetirsek en üstte Allah sevgisi yer alır ve bütün sevgiler O’ndan hasıl olur. Onun ardından Peygamber sevgisi, ana baba sevgisi, çocuk sevgisi, eş arkadaş sevgisi ve benzeri sevgiler gelir. Ancak bütün sevgilerin varış noktası sevginin temel kaynağı olan Allah sevgisidir. Yani Allah’a götürmeyen sevgiler eksik noksan ve güdüktür. İşte biz bu sonuca ulaşan sevgiye AŞK diyoruz. Yoksa üstat Cahit Zarifoğlu’nun “çıplak ete kavuşan aşk sandı”dediği gibi, cinsellik değil.
O zaman aşk dediğimiz şey nedir? Böyle bir suâle Hazret-i Mevlânâ’nın cevabı;
“Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorsan, benim gibi ol!” şeklindedir.
Çünkü aşk, anlatılınca anlaşılacak bir bilgi değil, yaşanınca kavranacak bir hakikattir. Yaşamaksa, takvâ ölçüleri içerisinde olduğu gün aşkın sırları açılmaya başlar. Takva kriterleri aşkın da sınırlarını çizer. Takva kriterleri yüce Yaratan tarafından konulmuştur. Ona aykırı olan şey aşk olamaz, olsa olsa edepsizlik olur, haysiyetsizlik olur.
Aşk… Hz. Mevlana’nın ifadesiyle; “ey gönlümün sol yarısı. Aklıma koydum seni aklım almadı. Yüreğime koydum sana doymadı,” dediği Allah tarafından yazılanıyla daha da bir güzelleşeni, doyulamayanı, her geçen gün daha da artanı, onsuz nefes dahi alınamayanı, muhabbetin abartılanı ne demek daha da artırılmak isteneni, saygıyı da beraberinde getireni.
Aşk; Mecnun’un Leyla’yı ararken bulduğu, Züleyha’nın Yusuf’a nihayetinde kavuşunca esas aradığı şeyin aslında Allah olduğu bilincine varmasıdır. Aşkı kategorilere, sınıflara da ayırmaya gerek yok. Bizi Mevla’ya götüren herşey aşktır. Rabbim aşka erenlerden eylesin bizleri değerli dostlar! Selam ve dua ile… Kalın sağlıcakla…
Şemsettin ÖZKAN
05.04.2021 KONYA
KAYNAKLAR
1- kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com