(Toplumsal İlişkiler 490)
اِعْلَمُٓوا اَنَّمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزٖينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِي الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِؕ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهٖيجُ فَتَرٰيهُ مُصْفَراًّ ثُمَّ يَكُونُ حُطَاماًؕ وَفِي الْاٰخِرَةِ عَذَابٌ شَدٖيدٌۙ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّٰهِ وَرِضْوَانٌؕ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ
“(Ey insanlar!) Bilin ki, dünya həyatı oyun-oyuncaq, bər-bəzək, bir-birinizin qarşısında öyünmək və mal-dövləti, oğul-uşağı çoxaltmaqdan ibarətdir. Bu elə bir yağışa bənzəyir ki, onun yetişdirdiyi bitki (məhsul) əkinçilərin xoşuna gələr. Sonra o quruyar və sən onun saralıb-solduğunu, daha sonra çör-çöpə döndüyünü görərsən. (Dünya malına aldananları) axirətdə şiddətli əzab, (dünya malına uymayanları isə) Allahdan bağışlanma və razılıq gözləyir. Dünya həyatı aldanışdan (yalandan) başqa bir şey deyildir.” (Hadid/20)
Yukarıda geçen Azerbaycan lehçesiyle mealini verdiğim Bunyadov Memmelidiyev tercümesi sizi şaşırtmasın. Çok net anlaşılıyor aslında. Orada bulunan kardeşlerimizde yazılarımı okuduğu için bu meali seçtim ki, biz de onları anlayalım.
Söz buraya gelmişken bugünkü mevzumuzla tevafuk olsa gerek başlığımızı Yunus Emre’den aldık. Buyurun Türkçeyi en iyi anlatan Yunus’un sözlerini anlayabiliyor muyuz bakalım? Önce kısaca Yunus Emre kimdir sonra da “Canı Yağmaya Verdik” şiiri;
Yunus Emre, tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Ahmet Yesevi ile başlayan Halk Tasavvuf şiiri, en üst seviyesine Yunus Emre’de ulaşmıştır. Yunus Emre’yi dünyanın büyük lirik şairleri arasına katan özelliği sufizme getirdiği, aşk ve coşku boyutu, içtenliğidir.
Abdülbaki Gölpınarlı şöyle diyor: “Yunus Emre, 1240’ta doğdu. Sarıköylü’dür. İyi bir tahsil gördüğü şiirlerinden anlaşılmaktadır. Medrese tahsilinden sonra tasavvuf yoluna girdi. Tabduk Emre’ye mürit oldu. Anadolu’nun birçok illerini, Suriye’yi ve Azerbaycan’ı dolaştı. 1320 yılında 82 yaşlarında iken vefat etti. Mezarı Sarıköy’dedir.”
CANI YAĞMAYA VERDİK
Niderüz
biz hayat suyun, canı yağmaya verdik
Cevherleri
sarraflara, madeni yağmaya verdik
Benim
ol bezirgan kim, hiçbir assı gözetmedim
Çünki
assıdan da geçtik, ziyanı yağmaya verdik
Bu
yolun arifleri geçirmezler her metaı
Biz
şöyle uryan gideriz, cihanı yağmaya verdik
Küfür
ile iman dahi, hicap imiş bu yolda
Safalaştık
küfürle, imanı yağmaya verdik
Senlik
benlik olucağız, iş ikilikte kalır
Çıktık
ikilik evinden, sen beni yağmaya verdik
Bu
bizim pazarımızda, yokluk olur müşteri
Geçtik
bitmez sağınçtan, zamanı yağmaya verdik
Payanlı
devr ü zaman, nice anlasın Yunus’u
Payansız
devre erdik, devranı yağmaya verdik
(bezirgan:tüccar assı:menfaat uryan:çıplak sağınç:istek
payan: son, sınır hicap:utanma)
Şu geçici alemde hiçbir fayda gözetmeden, bir başkasını kendimiz gibi aziz bilerek gerekirse kaybetmeyi de göze alarak insanların arasında hayat sürmek gerekiyor. Arzuların sonu yoktur.
Şemsettin ÖZKAN
18.10.2021 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-yunusemre.net