(Toplumsal İlişkiler 944)
تَتَجَافٰى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفاً وَطَمَعاًؗ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
“Gece vakti herkes derin uykusundayken, sıcacık yataklarını terk ederek korku ve ümit içinde Rab’lerine el açıp yalvaranlardır ve kendilerine verdiğimiz nîmetlerden bir kısmını Allah için yoksullara harcayanlardır.” (Secde/16)
İslam anlayışında beyne’l havf ver-reca diye bir kural var. Yani mü’min; “ümitle korku arasındadır” demektir bu. İki kanatlıyız anlaşılan. Zaten tek kanatlı olmak bir işe yaramaz.
Hz. Mevlana ne güzel söylemiş; “bir yandan korkun, bir yandan da umudun varsa, iki kanatlı olursun. Tek kanatla uçulmaz zaten” diye.
Ümit ve korku arasında olmak, her insan için lazım olan bir dengedir. Zira, ne kadar Müslüman olursak olalım, yine imansız ve cehennemlik ölebilmemiz mümkündür. Ne kadar günahkâr yaşasak yaşayalım sonunda Cenab-ı Hak tövbe nasip eder, imanlı ve cennetlik gidebiliriz.
Hz. Ömer’in şu sözü de bu konuyla yakından alakadardır:
“Eğer ‘Bir kişi hariç, bütün insanlar cennete gidecek.’ dense, o kişinin ben olabileceğimi düşünürüm; o kadar Allah’ın azabından, gazabından korkarım. Şayet ‘Bir kişi dışında bütün insanlar cehenneme girecek.’ denilse, o kişinin ben olabileceğimi düşünürüm; o kadar Allah’ın rahmetinden ümit varım.” (Kenzü’l-ummal, 12/620, no: 35916)
Müslümanın imanı “Havf ve Reca”, korku ve ümit arasında olması gerekir. Hiç kimse Allah’ın azabından emin olamaz. Ancak onun gazabından rahmetine, azabından bağışlamasına sığınarak cennetini ümid ederler. Biz de bu dengeyi muhafaza etmeliyiz. İbadetimizi hakkıyla yapıp Cenab-ı Hakk’ın bizi cennetlikler listesine almasını ümit etmeliyiz.
Şemsettin ÖZKAN
25.01.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr,
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-sorularlaislamiyet.com