BİR KADINLA BİR ERKEĞİN BİRLİKTELİĞİNİ “SEKİNE” OLARAK ANLATIR KUR’AN YANİ ÖLÜM ACISINI BİLE HİSSETTİRMEYEN BİR MUTLULUK

(Toplumsal İlişkiler 1462)

وَمِنْ اٰيَاتِهٖٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًؕ اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
“Kendilerinde sükûnet bulup, huzura eresiniz diye, kendi cinsinizden eşler yaratıp, aranızda sevgi, aşk ve merhamet peydah etmesi de, O’nun varlığının, kudretinin ve yeniden diriltmesinin delillerindendir. Bunlarda gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah’ın kudretini, kurduğu düzeni gösteren deliller, birçok dinî ve sosyal konunun çözümüne işaretler vardır.” (Rum/21)

Kadın erkek birlikteliğini, yuva kurmalarını, cinselliğini, merhamet ve sevgi paylaşımını en iyi anlatan kelimelerden biri belki de “sekine” kavramı.

           Rum suresinde geçen yukarıdaki ayet; “bir kadınla bir erkeğin birlikteliğini ‘sekine’ olarak anlatır Kur’an. Yani ölüm acısını bile hissettirmeyen bir mutluluk”tur. Evlilik, sevgi ve cinselliğin en güzel karışımı da diyebiliriz buna.

            Fransızlar buna ‘le petite mourir’ (küçük ölüm) derler. Hani Türkçe ifadesiyle ölümüne sevmek gibi bir şey.

            Bu ayet hakkında kapsamlı bir araştırma yapan Hatice Avcı, “Maneviyat Yönelimli Aile Danışmanlığı Bağlamında Rum Suresi 21. Ayet Üzerine Bir Değerlendirme” adlı çalışmasında şu çıkarımlarda bulunmuştur:

           “Âyette ه ُكـنُ ا ي َلِا ifadesine “eşler arasında yakınlık ve samimiyet olması için” anlamı verilmiş; bu tarz yakınlık ve samimiyetin sadece eşler arasında olabileceğine vurgu yapılmıştır. Ayrıca bu ifadenin sığınma anlamını içerdiği ve eşlerin birbirine Evlilik ile eşler arasında daha önce olmayan bir muhabbet ve rahmetin oluşması, eşlerin birbirlerini sevme ve birbirlerine merhametli davranma sebebi olarak görülmüştür. Âyetteki “sükûn” kelimesi yakınlık, ünsiyet ve mutluluk olarak anlaşılmıştır. Sükûnet, bedenin ızdırabının son bulması olarak anlaşılmış ve evlilikle üzüntünün ve yalnızlığın ızdırabının da son bulacağı düşünülmüştür. 

           Bu konudaki bir açıklama da şöyledir: İnsan birine meyledip sevgi beslediğinde ona güvenir. Kendini ona verir, gönlü ona yatar, onunla mutmain olur. Huzur (sükûn) da buradan gelir. Sevilen ve güvenilen söz konusu kişi ise yârdır.

و َجعَ َل Âyetteki مَو بَ ينَ دَّة ُكم َو َر ح َمة ifadesi için şöyle denilmiştir: Allah karı koca arasında öyle bir meveddet ve rahmet yaratmıştır ki hiçbir şey onlara birbirlerinden daha sevimli gelmez. Birbirlerini sever ve merhametli davranırlar.

           Allah’ın eşler arasına sevgi ve rahmet yerleştirmesi konusunda bir başka yorum da şöyledir: Kişi şehvetini ve ihtiyacını eşinde giderdiği için, ona karşı sevgi beslemektedir. Allah’ın eşler arasına rahmet yerleştirmesi ise eşlerden birinde şehveti ve ihtiyacı gidermeyi engelleyen bir durum meydana geldiğinde, eşlerin birbirine merhamet ve şefkat göstermesidir. Eşler birbiri için yaşlılığı veya hastalığı sebebiyle, şehvet mahalli olmaktan çıkabilir, ama karı-koca olma hali rahmet sayesinde sürüp gider; çünkü şehvet sona erer ama rahmet devam eder. Allah’ın karı koca arasında meveddet ve rahmet yaratması; eşlerin yaratılış ve tabiat gereği birbirine sevgi ve merhamet duyması olarak da anlaşılmış, her türün kendi cinsinden ve şeklinden olana, sevgi besleyip, merhamet duyacağı ifade edilmiştir.

          Daha önce birbirine uzak olan ve akrabalık bağı bulunmayan eşler arasına evlilik ile sevgi ve rahmet duygularının yerleştirilmesi, Allah’ın lütfu ve nimeti olarak vurgulanmıştır.

          Bu durumun Allah’ın lütfu ve nimeti olduğu şu şekilde açıklanmıştır: Allah, aranızda bir akrabalık kılmış, kalplerinizi yumuşatarak birbirinizi sevmenizi sağlamıştır. Bu sebeple birbirinizle bağlantılısınız. Aranızda rahmet oluşturduğu için, birbirinize merhametli davranırsınız ve katlanırsınız, ya da bu sebeple birbirinize ısınmışsınızdır. Âyetteki meveddet kelimesi ile cimanın (cinsel ilişki), rahmet kelimesi ile, çocuğun kastedildiği söylenmiştir. Meveddet kelimesini muhabbet, rahmet kelimesini ise, güzel muameleyi ifade eden bir sıfat olarak anlayan olmuştur. Meveddetin muhabbet, rahmetin ise şefkat olabileceği de düşünülmüştür.

 و َجعَ َل َمَو بَ ينَ دَّة ُكم َو َر ح َمة ifadesi için genel olarak şu dört görüşten söz edildiği aktarılmıştır:
1. Meveddet sevgi, rahmet ise şefkat demektir.
2. Meveddet cima, rahmet ise evlat demektir. 
3.Meveddet büyüğe sevgi, rahmet ise küçüğe şefkat duymaktır.
4. İkisi de eşler arasındaki karşılıklı merhamettir.

         Tefsirlerde görüldüğü kadarıyla müfessirler, Rûm sûresi 21. âyeti evliliğe işaret eden ve evliliğin ya da neslin devamı için gerekli esasları içeren bir âyet olarak anlamışlardır.”

Şemsettin ÖZKAN

27.06.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-dergipark.org.tr ( Türkiye İlahiyat Araştırmaları Dergisi, 2023, 7 (3), 560-576 | Araştırma Makalesi Maneviyat Yönelimli Aile Danışmanlığı Bağlamında Rûm Sûresi 21. Âyet Üzerine Bir Değerlendirme Hatice Avcı)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir