(Toplumsal İlişkiler 1134)
لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّٖنَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّهٖ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينَ وَابْنَ السَّبٖيلِ وَالسَّٓائِلٖينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِرٖينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَحٖينَ الْبَأْسِؕ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذٖينَ صَدَقُواؕ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.” (Bakara/177)
İlgi, alaka dediğimiz şey aslında sevgi değil midir bir bakıma? İnsan neye daha çok ilgi gösterir sevdiğine veya sevdiği şeylere. Onlardan hoşlanır, sevgi duyar ki ondan hoşlanır, onunla ilgilenir daha bir alakadar olur.
Victor Hugo der ki; “bir insanın mutlu olması için ihtiyacı olan tek şey, sevdiği insanın ilgisinden başka bir şey değildir.” Mutluluğun da anahtarıdır ilgi göstermek yani sevmek yani değer vermek. Bu yüzden olsa gerek, vefalı olmak insanlar arasında daha çok kabul görüyor.
Tabi olarak ilgi ve sevgi göstermenin yanında içtenlik ya da samimiyet kavramını da burada beraber ele almak gerekiyor. Riyaya, gösterişe kaçan sevgi gösterisinin koskocaman bir aldatmacadan başka nesi olabilir ki? Herşey bir yanıyla güzeldir ama samimiyet büsbütün.
Bu sebepten samimiyetten yoksun sevgi gösterileri şovdan öteye geçemez. Şunu unutmamak gerek yediden yetmişe tüm insanların,hayvanların hatta bitkilerin hatta ve hatta cansız olarak addettiğimiz cisimlerin dahi ilgiye ve sevgiye ihtiyaçları var. Hele hele bireysel bir yaşamı toplumsal hayat biçimi edinmiş çağımız insanının daha çok ihtiyacı var.
İnsan dini ritüellerinde de bu içtenliği yakalamak zorunda. Öyle sadece yönünü Kıble istikametine çevirmekle, bilinçsizce namaz, oruç, zekat, hac ibadetlerini yerine getirmekle mutluluğa, ruhsal tatmine ulaşamaz. Ya da maksat spor olsun diye ana babadan kalma şuursuz Müslüman olmakla da işin içinden asla çıkamaz. Etrafına öyle gülücükler dağıtır dağıtır da bir türlü bu mutluluğa eremez. Yüzü güler belki ama ruhu asla gülmez.
Şemsettin ÖZKAN
04.08.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com