BİR GÖNÜLDE AŞK NURU OLMADI MI O GÖNÜL GÖNÜL DEĞİLDİR

(Toplumsal İlişkiler 880)

فٖي بُيُوتٍ اَذِنَ اللّٰهُ اَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فٖيهَا اسْمُهُۙ يُسَبِّحُ لَهُ فٖيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِۙ
“(Bu nur) Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği (gönüllerde ve) evlerdedir (mescitleri şenlendirmektedir); onların içinde (mü’minler) sabah akşam O’nu tesbih etmektedirler.” (Nur/36)

Hani şu meşhur Karacaoğlan’ın; “ben güzele güzel demem/ güzel benim olmayınca/ muhannetin kahrın çekmem/ gel deyip de gelmeyince” sözünü bilirsiniz. Öyle her önüne gelene güzel demiyor Karacaoğlan.

Hz. Mevlana da; “bir gönülde aşk nuru olmadı mı o gönül gönül değildir” (Mesnevi c.5/2879) derken, tıpkı güzelin güzel olabilmesi gibi, gönlün de gönül olabilmesi için içinde aşk ışığının parlaması gerektiğini anlatır bize. Zaten aşk olmayınca da meşk olmaz. Herşey birbirine bağlı. Şeytanı insandan ayıran en belirgin vasfı, aşksızlığı değil miydi? İnsan aşk ehli olunca paçayı yırttı.

Yaman Dede, iki dünya saadetinin anahtarını talebelerine şöyle dağıtıyor: ibadet ve muhabbet. Her ikisinin de ruhunun aşk olduğunu söylemeye gerek var mı? Bu durumda insanların daima kalplerine, kendi kalplerine bakmaları gerekiyor.

Ahmed Avni Konuk’un “Sen başkalarını beğenmiyor ve onların gidişatını eğri görüp teessüfler ediyorsun; biraz otur da kendi hâline ağla ve teessüf et!” nasihati burada mühim ama bir anekdot daha var. Şems-i Tebrizi, zahiri ilimlerle meşgul olan bir meclise uğradığında talebelere şöyle demiş: “Yaptığınız şey çok büyük, çok güzel ama ne zaman siz Kalbim Rabbimden rivayet etti’ diyeceksiniz?”(Yağız Gönüler, Gül Alırım Gül Satarım, s.337)

Şemsettin ÖZKAN

22.11.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-1000kitap.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir