BEN AŞK NEDİR BİLMEM ESKİ KAFALIYIM BİR SENİ BİLİRİM BİR DE ADIN GEÇİNCE SIKIŞAN KALBİMİ

(Toplumsal İlişkiler 1460)

وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدٖينَةِ امْرَاَتُ الْعَزٖيزِ تُرَاوِدُ فَتٰيهَا عَنْ نَفْسِهٖۚ قَدْ شَغَفَهَا حُباًّؕ اِنَّا لَنَرٰيهَا فٖي ضَلَالٍ مُبٖينٍ
“Şehirde birtakım kadınlar: “Vezirin karısı, (hizmetçisi olan) genç (delikanlı) kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış. Öyle ki Yusuf’un sevdası onun kalbine işlemiş. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.” (Yusuf/30)

Kadın erkek ilişkilerinde konu her zaman aşk olmuştur. Leyla ile Mecnun bu konunun baş kahramanları sayılabilir.

            Türk şiirinin en güzel mısralarını kaleme döken Attila İlhan’a ait olduğu söylenen, ancak hiçbir şiirinde yer almayan; “ben aşk nedir bilmem, eski kafalıyım. Bir seni bilirim, bir de adın geçince, sıkışan kalbimi…” dizelerinde, enikonu işlenen bitmek tükenmek bilmeyen genel şiirlerin ana teması da aşktır.

          Neyzen Tevfik nasıl olduysa İstanbul gençlerinin arasına düşmüş. Gençler halka oluşturup Neyzen’i ortaya alıp konuşturmak istemişler. Halkanın başındaki;

-Arkadaşlar bugün herkes başından geçen bir aşk hikâyesini anlatacak, demiş. Başlamışlar başlarından geçen aşk hikâyelerini anlatmaya… Kimi bir, kimi iki, kimi daha fazlasını anlatmışlar:
– İşte benim başımdan şöyle bir aşk hikâyesi geçti. Böyle bir aşk geçti diye… Sonra lafı dolandırıp Neyzen’e getirmişler:
– Sizin başınızdan bir aşk geçmedi mi? diye. O da gayet rahat;
– Geçmedi, demiş. Gençler;
-Olur mu? Bu yaşa gelmişsin bir aşk geçmedi mi başından? Deyince Neyzen;
– Benim başımdan geçmedi dese de, gençlerden biri;
– Olur mu? Benim başımdan üç tane aşk geçti. Öbürü beş tane geçti. Altı yedi deyince Neyzen;
-Sizin başınızdan geçmiş olabilir, ama benim BAŞIMDAN AŞK GEÇMEDİ. Tam tersine benim başıma bir girdi aşk Pir girdi, bir daha da o gün bugündür çıkmadı. Aşk sonsuzluktur, aşk erimektir, aşk yanmaktır, aşk kül olmaktır. Aşk Ney olup inlemektir. Neyin inleyişi de hep aşktandır, demiş.“ Aşk acısı taşımayan yürek ya bir deliye aittir, ya da bir ölüye” derken Hz. Mevlana, hiç de haksız sayılmaz. Felekler aşkla döner, seherde kuşlar aşkla şakır, bitkiler, çiçekler aşkı yani Allah’ı anmayı bıraktığı an ölmüştür artık. Aşk Allah’ı bulma ve O’nda kalma eylemidir.

Şemsettin ÖZKAN
25.06.2024
GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com 
3-pixabay.com 
4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.