AYLARDAN ŞUBAT OLSA DA, KAPIM SANA HER ZAMAN ARALIK

(Toplumsal İlişkiler 158)


اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ
Sizin yardımcınız, koruyucunuz ve gerçek dostunuz kâfirler ve münâfıklar değil;ancak Allah’tır, O’nun Elçisidir ve tam bir teslimiyetle O’na boyun eğerek namazlarını kılan, zekâtlarını veren müminlerdir.” (Maide/55)

Sevgili Mevlana’mız; “dost ise hiç düşünme ver ömrünü gitsin. Dost değilse bekletme, yol ver gitsin,” derken dostun hakiki tanımını yapar. Uğruna hayatımızı vereceğimiz kişidir dost. Dost herkes çekip gittiğinde çıkıp gelendir. Hz. Ömer efendimiz; “Iyi dost iyi günde çağrıldığında gelen, kötü günde çağrılmadan çıkıp gelendir,” buyururken dostun kalitesini, nasıl davranışlar sergilediğini ortaya kor. Dost her zaman yanımızda olandır bilhassa kötü günde. Hani şu meşhur atasözümüzün bize hatırlattığı zaman diliminde. “Dost kara günde belli olur.”

Dostluk nedir? Herhalde bir gösteriş, birine, aynı cinse, kadınsan erkeğe, erkeksen kadına karşı kendini beğendirme çabası, bir moda, bir gelgeç ruh hali değil… Sempati.. İlgi.. Bağlılık.. Yüceltme.. Taçlandırma… Sorumluluk duyma.. Yürekten algılama. Bakışlarla anlaşma. Ses tonuyla destek verme. Kesintisiz ilişki..

    Kayıp olmaz, yitmez. Yoktan var olmaz bir duygu. Bunların hepsi biraraya gelip, zaman içinde gıdım gıdım birikerek dostluğun çimentosunu oluşturuyor. Gazetelerde okuyoruz. TV’lerde seyrediyoruz. Sağda, solda konuşmalarda adı geçiyor: Güzel yemek yeme dostu.. Edebiyat dostu. Türk Sanat Müziği dostu. Çocukların dostu.. Halkın dostu.. Dostluklar nasıl oluşuyor Unuttuk.. Bu hızlı kent hayatı dostluk duygusunu, aklımızdan aldı.. Yüreğimizden çaldı.

    Nasrettin Hoca bir Cuma günü camide cemaate namaz kıldırmak üzere ezan okunsun diye bekliyormuş. Bir adam gelmiş. “Hocam” demiş! “Eşeğimi yitirdim…” Hoca da adama; “Şu namazı kıldıralım, senin eşeğin çaresine bakarız” demiş. Hoca namazı kıldırmış, vaazını vermiş ve cemaate dönmüş: “İçinizde hiçbir dostuyla bir bardak çay içip saatlerce konuşmamış, dostuyla sekiz saatlik yürüyüşe çıkıp hiç konuşmadığı halde sıkılmadan yürüyüşünü tamamlamamış ve komşunun kızına kem gözle baktı diye dost bildiği arkadaşını arkadaşlıktan silmiş biri var mı?” diye sormuş. Arka sıralarda saf tutmus, sümsük tipli biri parmağını kaldırıp,”Ben varım Hocam.” demiş. Hoca eşeğini yitiren adama dönmüş, “Al bu adamı git, bundan büyük eşek olur mu? Yitirdiğin eşeğin yerine kullanırsın” demiş.

    Dostun yoksa… Eşekten farkın ne? Olumsuz düşünür Sokrates’e öğrencileri sormuş: Dostluk nedir? Sokrates de onlara şu yanıtı vermiş; “Çocukluğumdan beri arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan atları olsun ister… Kimi insan köpekleri. Kimisi altını, kimisi de şanı, şerefi; bense bir dostum olsun isterim…”

    İnsan biriktiren yaratık… Şan, şöhret biriktiriyor… Süper zenginse boğazda villa biriktiriyor. Tablo biriktiriyor. Repoda para kasalarda naftalin kokulu döviz, antika biriktiriyor. Gençse plak, kaset, cd biriktiriyor. Yorgun bir ihtiyarsa namaz niyaz biriktiriyor. Bazıları da Kuledibi’nde Çukurcuma’ya, Üsküdar’da Eskiciler Çarşısı’na, Unkapanı’nda Horhor’a gidip; antika lambalar, cam şişeler, eski koltuklar, tesbihler, tombaklar biriktiriyor. Alimse kitap biriktiriyor. Cahilse kin biriktiriyor. Dost biriktirmeyi içimizde kaç kişi deniyor? Evet, kabul ediyorum , insan birçok kişiyle beraber mükemmel dost olamaz, tıpkı aynı zamanda birçok kişiye aşık olamayacağı gibi… Fakat cinnete düştük. Dost biriktirmeyi unuttuk. İyi halt ettik.

SEVGİLİ DOSTLARIM:

NAZİK OLMAK İÇİN, BİR GÜLÜMSEME BEKLEMEYİN.

SEVMEK İÇİN SEVİLMEYİ BEKLEMEYİN.

BİR ARKADAŞIN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN,
YALNIZ KALMAYI BEKLEMEYİN.

ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İÇİN,
EN İYİ İŞİ BEKLEMEYİN.

ÖĞÜTLERİ HATIRLAMAK İÇİN,
DÜŞMEYİ BEKLEMEYİN.

DUA’YA İNANMAK İÇİN,
ACILARI BEKLEMEYİN.

YARDIM EDEBİLMEK İÇİN,
ZAMANINIZ OLMASINI BEKLEMEYİN.

ÖZÜR DİLEMEK İÇİN,
DİĞERİNİN ACI ÇEKMESİNİ BEKLEMEYİN.

NE DE BARIŞMAK İÇİN, AYRILIĞI BEKLEMEYİN,

ÇÜNKÜ NE KADAR ZAMANINIZ VAR BİLMİYORSUNUZ…

Sevgili Mevlana’mız gibi aylardan Şubat da olsa siz en iyisi mi dostlarınıza kapınızı Aralık bırakın emi…

Selam ve dua ile…

Şemsettin ÖZKAN

08.11.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-hikayeler.ihya.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir