ÂŞIK ÖLÜDÜR ÂŞIKTAN GÖRÜNEN MAŞUKTUR

(Toplumsal İlişkiler 1074)

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِؕ وَالَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُباًّ لِلّٰهِؕ وَلَوْ يَرَى الَّذٖينَ ظَلَمُٓوا اِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَۙ اَنَّ الْقُوَّةَ لِلّٰهِ جَمٖيعاًۙ وَاَنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعَذَابِ
İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler. Mü’minlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi!” (Bakara/165)

Aşkın sevgili de (maşukta) kaybolma eylemi olduğunu bir türlü anlamak istemiyoruz. Hep o beni severse ben de onu severim, o bana gelirse ben de ona giderim ayaklarındayız.

Hayır bu böyle değil. Öyle olsa bunun adı aşk değil, ancak takas olur. Al gülüm, ver gülüm yani. Halbuki durum

Hz. Mevlana’nın; “âşık ölüdür âşıktan görünen maşuktur” dediği gibidir. Aşk maşukta yok olma eylemidir. Yani fenafi’l aşk olayıdır. Ne demek fenafi’l aşk?

Fena fi’l-aşk: arapça, aşkta fânî olmak, yok olmak manasındadır. vücûd-ı mutlak, aynı zamanda kemâl-i mutlak, cemâl-i mutlak ve hayr-ı mutlaktır, Cemâl, aşkı doğurur ve cemâl aşksız olamaz. dünya üzerinde gördüğümüz her güzel, mutlak güzelden bir parçadır, bu sebeple güzel olanı sevmek, cemâl-i mutlak’ı sevmek demektir, Mutasavvıflar, bundan hareketle, fena fi’l-aşk nazariyesini geliştirmişlerdir, bu fena fillah mertebesinin ilham ettiği bir fikir, bir akîde ve bir menzildir, her şey, sonunda dönüp dolaşıp vücud-ı mutlak’a varacağı gibi, aşk da sonunda aynı yere varacaktır, âşık gerçekte cemâl-i mutlak’a aşık olmuştur, Çünkü güzellik, cemal-i mutlak’tan insan yüzüne düşen bir nur zerresidir, aşk da, o nurun doğurduğu bir duygudur.
Maşukun (sevgilinin)güzelliğinde, cemâl-i mutlak sezildiği için, âşık, ruhunu derece derece saflaştırarak, heyecandan buhrana, buhrandan vecde, vecdden istiğraka geçerek, tıpkı kemâl-i mutlak’a ve hayr-ı mutlak’a karşı duyulan hayranlık yüzünden, fena fillah mertebesine erenler gibi, fena fi’l-aşk merhalesine ulaşır, artık o menzilde, aşk, âşık ve maşuk birleşir, cemâl-i mutlak da mahvolup gider, fena fi’l-aşk sırrına erenler, bütün beşerî duygulardan sıyrılarak ilâhîleşirler, rabbânîleşirler.

Şemsettin ÖZKAN

05.06.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-dunyasozluk.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir