ALLAH BUNALAN KİŞİNİN DUASINI KABUL EDER BUNALMA BİR ŞEYE HAK KAZANMIŞ OLMAYA ŞAHİTTİR

(Toplumsal İlişkiler 1635)

وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَادٖي عَنّٖي فَاِنّٖي قَرٖيبٌؕ اُجٖيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَجٖيبُوا لٖي وَلْيُؤْمِنُوا بٖي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ 

“(Ey Nebim!) Kullarım Sana Beni soracak olursa (onlara de ki:) muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman, dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana (hakkıyla) iman (itaat ve itimat) etsinler. Umulur ki (böylece) irşad (doğru yolu bulmuş) olacaklardır.” (Bakara/186) 

Dua öyle bir enerjidir ki, kapalı gönüllerin kilidini açar. İnsanı yüce Yaratıcısıyla hasbihal ettirir. O’na yakınlaştırır. Dua Allah’a yakarış, yalvarma, ondan dileme ve isteme değil midir? Rabbin katında, kul olma bilincine erme değil midir? 

             Hz. Mevlana’nın; “Allah, bunalan kişinin duasını kabul eder. Bunalma, bir şeye hak kazanmış olmaya şahittir” derken insanın duanın özünde var olan istemeyi, en büyük güç olarak Kadir olan Allah’ı yardıma çağırmayı, üstüne üstlük en zor anında bunu yapmasının önemine atıfta bulunur. 

             Dua; ister Allah’a inanın, ister inanmayın sizin üç temel psikolojik ihtiyacınızı karşılar:
Birincisi: Psikolojide asıl olan sorunu ortaya dökmektir. Derdini söylemezsen çözüm bulamazsın. Dua da bir nevi, dertleri yazıya dökmek gibidir. Allah’a yalvarırken bile, sözlü metinlerle ondan istersin.

İkincisi: Dua etmekle, yalnız olmadığımız ve derdimizin paylaşıldığı duygusunu en güçlü şekilde alırız. Dertlerin diz boyu olduğu şu fani hayatımızda, hep sıkıntıların paylaşılmasını isteriz. İçinden çıkamadığımız, başkalarına en yakınlarımıza dahi açılamadığımız kapalı tüm yollarda, dua sayesinde, Rabb’imize açıktır tüm yollar, kapılar…

Üçüncüsü: Dua faal bir yapma kuralını eyleme geçirir. Dua eylemin ilk basamağıdır, bizi tetikler. Bizler Allah’a hamdolsun duanın sihir, Hz. Musa’nın sihirbaz olmadığına inananlar zümresindeniz. Bizim dua etkinliğimiz harekete geçirir, aktiftir ve eylem yüklüdür. Ee böylesine güzel olan bir eylemi, yerine getiremiyorsan bari, Hz. Mevlana’nın; “dua edecek kadar güzel bir gönlün yoksa güzel yürekli insanlardan dua iste” sözüne de mi kulak kabartmayacaksın?                                                                           

              Zamanla değil duayla gelir beklenen. Ağızdan değil, yürekten yapılandır dua. Samimiyet içtenlik katılmayan duaya dua denmez. Olsa olsa söz kalabalıklığı olur. Bunalan insanın duası da yürekten içtenlikle yapılan dualardandır. Onun bu duası, duasının Allah tarafından icabetine hak kazanmış olduğunun canlı görgü tanığıdır.                                                          

Şemsettin ÖZKAN
17.12.2024 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir