(Toplumsal İlişkiler 1758)
وَالَّذٖينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ
“Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.” (Mü’minun/3)
Aristoteles; “kişiler başaklara benzerler. İçleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler” derken, anlatmaya çalıştığı insanların kibirli, boş boş konuşanı, etrafındakilere çalım satanlarıyla bunun zıddı olan mütevazi, dolu başaklar gibi gönüllerinin doluluğundan, başlarını öne eğmiş, adam gibi adam olanlarının bir karşılaştırmasıdır aslında.
Asıl konu alçakgönüllü olmakla, kibirli olmanın insanlarda nasıl göründüğüdür. Dolu başaklar gibi mütevazi olmak lazım. Hz. Mevlana; “yüksekliği aradım onu alçakgönüllülükte buldum” derken, çok güzel değinir mütevazi olmanın önemine.
Hz. Mevlana ile Hacı Bektaş Veli arasında geçen şu tevazu hikayesi doğrusu çok hoşuma gider. Bir adam haram yollardan kazandığı para ile geçimini sağlamak için bir inek alır. Bir müddet sonra çok pişman olur. Haram para ile aldığı bu ineğin sütünü bile içmek istemez. Ne yapayım ne edeyim derken aklına Bektaşi Dergahı gelir. Bu ineği Bektaşi Dergahına kurban olarak bağışlayayım, hiç olmazsa bir hayrımız dokunur der. Soluğu Bektaşi Dergahı’nın kapısında alır.
Hacı Bektaşi Veli’ye durumu anlatır, çok pişman olduğunu söyler. Fakat Hacı Bektaşi Veli helal olmadığı için kabul etmez, adamı geri çevirir. Üzgün bir şekilde evin yolunu tutan adamın pişmanlığı daha da artar. Bu sefer aklına Mevlevi Dergahı gelir. Hiç vakit kaybetmeden soluğu bu sefer Mevlevi Dergahı’nın kapısında alır. Durumu üzgün bir şekilde Hz. Mevlana’ya anlatır. Hz. Mevlana tereddüt bile etmeden kurbanı kabul eder. Adam çok sevinir, fakat merak eder ve sorar:
– Efendim ben bu kurbanı ilk başta Bektaşi Dergahı’na götürdüm. Durumu Hacı Bektaşi Veli’ye anlattım. Fakat Hacı Bektaşi Veli haram olduğu için kurbanı kabul etmedi. Hz Mevlana’ya kurbanı neden kabul etmediğini sorar. Bunun üzerine Hz. Mevlana;
– Eğer biz bir karga isek Hacı Bektaşi Veli bir şahindir, öyle hemen her leşe konmaz, bu yüzden senin kurbanını (hediyeni) biz kabul ederiz ama O kabul etmeyebilir. Hz. Mevlana’nın bu cevabı adamı çok sevindirir. Adam bu sefer Hacı Bektaşi Veli’nin yanına giderek, Hz. Mevlana’nın kurbanı kabul ettiğini söylemek ister. Bektaşi Dergahı’nın kapısına varır. Hacı Bektaşi Veli’ye der ki;
– Efendim siz benim kurbanımı kabul etmediniz ama Hz. Mevlana kabul etti. Sizce neden kabul etti? diye sorar. Hacı Bektaşi Veli der ki;
– Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise, Hz. Mevlana’nın gönlü bir okyanus gibidir. Bizimgönlümüz bir damlayla kirlenebilir ama Onun gönlü kirlenmez, bu yüzden senin hediyeni kabul etmiştir der.
Şemsettin ÖZKAN
19.04.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com