TOPLUM SEVGİ İLE KAYNAŞIR ADALET İLE YAŞAR DÜRÜST ÇALIŞMAKLA AYAKTA KALIR

(Toplumsal İlişkiler 1591)

اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاٖيتَٓائِ۬ ذِي الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْيِۚ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ 
“Allah adâletli, mûtedil davranmayı, adâleti gerçekleştiren, hak sahibine hakkını sağlayan, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî bir düzen kurmayı, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderler, idareciler, askerî erkân ve müslümanlar olmayı, yakınınızda olanların, akrabaların ihtiyaçlarını görmeyi emreder. Meşrû olmayan şehevî fiilleri, gayri meşrû ilişkileri, zinayı, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği şeyleri, haksızlığı, saldırıyı, baskı ve zulmü, bozgunculuğu, şeriata karşı çıkmayı, kural tanımamayı, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapmayı ilminin-hikmetinin gereği yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliği sağlar. Size, düşünüp ibret almanıza vesile olur diye öğüt veriyor, sorumluluklarınızı hatırlatıyor, uyarıyor.” (Nahl/90)

“Bir toplumun temel dinamikleri neler” deyince, hemen aklımıza adaletin gelmesine, kimse şaşırmamalıdır. Hele, hele, toplumun kaynaşması için, kimseyi ötekileştirmeden, sevginin önerilmesine de, hayret edilmemelidir. Toplumun çarklarının sürekli dönmesi için de, dürüst çalışmanın gerektiği, asla ve asla unutulmamalıdır. Farabi’nin kurduğu şu cümle, bunun en önemli göstergesi ve bu tezimizi destekler mahiyettedir; “toplum sevgi ile kaynaşır, adalet ile yaşar ve dürüst çalışmakla ayakta kalır.”

               Hukukun gözettiği bir gaye olarak adalet; cemiyet hayatında birlik ve beraberliği sağlayarak, zulmü ortadan kaldırmayı, hak sahiplerine hakkını vermeyi gözeterek toplumsal barışı sağlamayı hedef edinir. Bu bağlamda devlet ve milletin bekası adaletin sağlanmasına bağlıdır. “Adalet mülkün temelidir” sözü de bu gerçeği açıklar.

                Toplumsal barışın ve kaynaşmanın olabilmesi için, insanların aynı paydada ortak müştereklerde biraraya gelmeleri gerekir. Toplumu oluşturan insanların, ülkü birliği içinde hep beraber birbirlerini kollamaları, saygı göstermeleri, sevmeleri de kaçınılmazdır. Bu yüzden sevgi odaklı eğitim ön plana çıkarılmalıdır.

                 İlerlemek muasır devletler seviyesine çıkmaksa muradımız bir de dürüst çalışıp üretmeliyiz. İhracatı ithalatından daha fazla ülkeler seviyeisne gelmeliyiz. Ahlakı, “Veren el alan elden üstündür” düsturunu, bize öğreten sevgili Peygamberimizi örnek almalıyız.

Şemsettin ÖZKAN
03.11.2024 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.