AKLI BİLGİYLE RUHU SEVGİYLE SAKİNLEŞTİRMEK

(Toplumsal İlişkiler 236)


وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
O’nun ayetlerinden biri de, size nefislerinizden, sakinleşeceğiniz eşler yaratması ve aranıza sevgi ve acıma koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rum/21)

İnsana sunulan iki güzel nimet; akıl ve ruh… Us ya da  (arapçada عقل) akıl felsefede kavram oluşturma ve bunlara göre hükmetme kapasitesinin adıdır. Akıl¸ varlığın hakikatini idrak eden¸ maddî olmayan¸ fakat maddeye tesir eden basit bir cevher¸ maddeden şekilleri soyutlayarak kavram haline getiren ve kavramlar arasında ilişki kurarak önermelerde bulunan¸ kıyas yapabilen güç şeklinde tanımlanabilir. İnsanın her çeşit faâliyetinde doğruyu yanlıştan¸ iyiyi kötüden¸ güzeli çirkinden ayıran güç olan akıl¸ ahlâkî¸ siyasî ve estetik değerleri belirlemede en önemli fonksiyon olarak görülür.

Kalbe gelince tasavvufta ihlas ve takvanın oluştuğu yer olarak açıklanır. Kalp, Hadis-i Kutsî’de anlatıldığı gibi; yere göğe sığmayan Allah’u Azimüşşan’ın, müminin vücudunda tercih ettiği yerdir. Kalp aslında, vücut içinde üç makamdan bir tanesidir. Vücutta nefs denen ego ve sonra tekâmül edip 

kalbe yükselen bir varlığımız var.

Kur’an’da akıldan söz eden 750 küsür ayet var. İnsan sürekli olarak aklını kullanmaya çağrılır. Düşünmüyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz? Ifadeleri bizi evrenle dışımızdaki varlıklarla olayların sebepleri sonuçları arasında bağlantı kurarak, karşılaştırmalar yapmamızı kainatı Yaratan Rabbimizin adıyla okumamızı önerir. İman etmemizin yolu akıl ve kalp birlikteliğinden geçmiyor mu? İman kalbimizin akletmesi demek değil midir?

Çağımıza Müslümanların sunacağı çok şey olmasına rağmen, onlar derin bir gaflettedir. Modern çağımız maalesef akıl ve kalbi birbirinden ayırma teşebbüsünde bulunmuştur. Batının eğitim modellerinde akıl ve kalbin ayrılması insanı insan olmaktan da çıkarmıştır. İnsanı konuşan hayvan (Descartes), düşünen hayvan (Aristo), toplumsal hayvan (Platon),cinsel hayvan (Sigmund Freud), ekonomik hayvan (Karl Marx) diye diye tüm insanlığı hayvanlaştıran bir eğitim sistemi var. Müslümanların tez elden bu kuşakların artık hayvan gibi güdülemeyeceğini öğreten İslam’ın 8T formülü bir bakış açısıyla duruma el koyması gerekiyor. Önce İslam toplumları bu eğitimle kendilerini dönüştürmeleri gerekiyor ki, dünya insanlığına da katkı sunsun. İslam toplumu 8T ile eğitilir:

1.Tahayyül (İnsana hedef tanımlanır, bahar bir çiçekle başlar.)

2.Tasavvur (Zihinsel yol haritası çizilir. 5 n 1k formülüyle.)

3.Tefekkür (Düşünme planı ve perspektifi verilir. İnsan olduğu hatırlatılır ve yaradılışın üzerinde inceden inceye düşünce öğretilir.

4.Tezekkür (Hedefe ulaşmada detaylar işlenir.

5.Talim (Öğrenme öğretme teknikleri talim edilir.

6.Terbiye (İrfana hikmete erdemlere ve ahlaka ulaşılır.

7.Tekamül (Pedagojik yöntemler olgunlaştırılır.

8.Tahammül(Her insanın eğitiminin farklı olduğu bilincine varılır. Buna göre eğitimde sabır önemlidir.)

Aklın ikinci plana itilmesi asla İslam’ın eğitim sisteminde yoktur. Tam tersine akıl, bilgiyle sakinleştirilir. Rayına oturtulur. Müslümanların gerileme dönemlerinde maalesef bazı akl-ı evveller aklı devre dışı bırakmışlardır. Halbuki İslam’ın ilk emri bilgili, akıllı ve aynı zamanda kalbi de esas alan; ahlaklı, erdemli bireyler yetiştirmektir.

Batı medeniyeti bir kere arızalı, defoludur. Aklı ön plana çıkaracağım derken insana hayvan muamelesi yapmıştır. Hayvan gibi insanları gütmeyi planlamıştır. Bizde de batıya özenip böyle düşünenler olmuştur. Diğer taraftan kalbi, hissi, duyguyu silerek insanı insan olmaktan çıkarmıştır. İman etmeyen bir insan projesi uygulamıştır. İman kalbin akletmesi demek olduğuna göre batı uygarlığına kimler kalpsiz, akılsız deli gömleğini giydirdi? Dolayısıyla bizim gençliğimize. Bu gençlerin ruhlarını kimler hangi eğitim modelleri sevgisizlik, kin, nefret, ateist, deist, egoist ve vurdumduymaz duygularla doldurdu?

Gençliğimizin ve tüm dünya gençliğinin, aklını bilgiyle, kalbini sevgiyle sakinleştirecek bir eğitim modeline, o kadar çok ihtiyaç var ki. Ancak asıl sorun bu eğitim modelini uygula- yacak eğitimciler, pedagoglar, eğitim felsefesini, psikolojisini ve sosyolojisi geliştirecek, akademisyen ve teorisyenlerin yokluğu. Bir de bunu uygulayacak irade.

Şemsettin ÖZKAN

24.01.2021 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-Süleyman Hayri Bolay, Felsefi Doktrinler Sözlüğü, akıl maddesi

4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir