(Toplumsal İlişkiler 1920)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَقُولُوا رَاعِنَا وَقُولُوا انْظُرْنَا وَاسْمَعُواۜ وَلِلْكَافِرٖينَ عَذَابٌ اَلٖيمٌ
“Ey iman edenler! (Yöneticilerinize:) “Raina-Bizi güt (şuursuz koyun sürüsü gibi bizi yönet)” demeyin; “Ünzurna-Bizi gözet (organize ve koordine edip istişare ile idare et)” deyin ve (Hakk ve adalet ettikçe onları) dinleyin. (Unutmayın ki) Kâfirler ve nankörler için acı bir azap vardır.” (Bakara/104)
Müslüman toplumların o bilindik çıkmazı. Faiz esaslı, laisite çerçeveli, vahşi kapitalizm ve neo liberalizmle örüntülü yönetenleri acaba desteklesek mi, yoksa onları bıraksak mı noktasında, yol ayrımına gelen çağın dindar Müslümanlarının ikilemde kaldığı, aforizmaların havada uçuştuğu, lafla peynir gemilerinin yürütülmeye çalışıldığı, pardon gürültülü sürü psikolojilerinin yürütüldüğü zamanlardayız.
Kemal Sayar; “yolların çatallandığı noktalarda, ‘ben’ diyememek ve sürüyle birlikte yol almak, kişinin iç boşluğunu büyüterek daha büyük yalnızlıklar doğurur” derken, bu halet-i ruhiyenin, insanda karakter oluşumunu engellediğine vurgu yapar. O artık sürü psikolojisi ile hareket eden bir varlıktır. Üstelik içsel yolculuk yapma yeteneğini de kaybetmiştir. Yalnızlar rıhtımına demir atan bir tekne gibidir o demeye getirir sözü.
Müslümanlar, karakter ortaya koyamadıkları sürece çağdaş dünyanın dayatmalarını, zorlamalarını, sineye çekecekleri günler hep var olacaktır. Çünkü verdikleri her taviz, onları dinlerinin özünden, her gün biraz daha koparmaktadır.
Sürü psikoljisinin nelere mal olacağını bilinçli bir Müslüman asla unutmamalıdır. Gustave Le Bone “Kitleler Psikolojisi” adlı eserinde, insanın statüsü ne olursa olsun bir elit bir avam tabakasından bireyler bir araya geldiklerinde örneğin stadyumda hepsi bir ağızdan bağırarak aynileşebilirler, derken koca koca adamlar bile kötü tezahürat yapabilirler, sövebilirler demektedir. Moda müzik dünyasını takip etmede insanlar sürü psikolojisine sahiptirler. Hayvanlar âleminde de bu var. Erzincan’ın bir köyünde meydana gelen bir olayda çobanın gözleri önünde bir koyun uçurumdan aşağı atlıyor, tam 52 koyun onu takip ederek ölüyor.
Bir Alman atasözü der ki; “Sürü olmak, sürü içinde gitmek ve öylece yol almak istersen, yaşamın boyunca sadece, kıç görürsün.” Doğrudur, bize hep sürü içinde olmamız öğütlenmiştir. Öğretilen yanlışlardan biri de; “sürüden ayrılanı kurt kapar” korkmayın arkadaşlar kurt kapmaz. Bizzat kendi dünyasını kurar. Ömür boyu savunduğun ilkeleri, doğruları korumuş olursun. En azından, yolun çatalından hangi yöne gideceğini bilirsin.
Şemsettin ÖZKAN
28.09.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com