TIPKI SEVİLMEYEN BİR ÖĞRETMEN GİBİYDİ KALBİM PARMAK KALDIRANLARA İNAT HEP DERSTEN ANLAMAYANLARI SEÇTİ

(Toplumsal İlişkiler 1712)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دٖينِهٖ فَسَوْفَ يَأْتِي اللّٰهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُٓ اَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ اَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرٖينَ يُجَاهِدُونَ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَٓائِمٍ ذٰلِكَ فَضْلُ اللّٰهِ يُؤْتٖيهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَلٖيمٌ  

“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Maide/54)

Sevmemek ne yaman kelime öyle? Aşksızlık ne biçim hal öyle? Hz. İnsanı Şeytandan ayıran özellik aşkın ta kendisi değil miydi?  

          Sunay Akın’ın; “tıpkı sevilmeyen bir öğretmen gibiydi kalbim. Parmak kaldıranlara inat, hep dersten anlamayanları seçti” sözü çaresizliği, sevme ihtiyacının insanda doruklarda gezdiğinin tam ifadesidir.

         “Sevilmeyen öğretmen” tamlamasıyla kalbe vurgu yapılması sevgiye  özlemdir aslında. Kalbin gidip parmak kaldırannı değil de aşktan anlamayanları seçmesi maalesef sık rastlanılan bir olgudur. 

         Fyodor Dostoyevski’nin; “iyi adamlar yalnızlıktan ölüyor, iyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken” demesi, zaman içinde erkek ve kadının birbirine bakış açısının hiç değişmediğini gösteriyor. Demek ki, ne kadınlar erkekleri anlıyor, ne de erkekler kadınları. George Orwell’ın; “insan sevilmekten çok, anlaşılmayı istiyordu belki de” dediği şeklinde bir anlama da gelmiş olabilir bu yaklaşım. 

         İnsanlar birbirlerine olan sevgilerini çok çabuk tüketiyorlar. Aşkı, sevgiyi, pusuya düşüren şehvet tuzağıyla karıştırıyorlar. Sonra da şeytanın akıl yürütmesine benzer tutum ve tavırlarla, karşı cinsi; “o şöyle dedi, böyle yaptı” hataları içinde cadı avına çıkıyorlar. Buradan ne kadına, ne erkeğe bir gram mutluluk çıkmaz. İkisinin de nasibine gam ve keder düşer.

Şemsettin ÖZKAN
04.03.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir