(Toplumsal İlişkiler 209)
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذ۪ينَ نَسُوا اللّٰهَ فَاَنْسٰيهُمْ اَنْفُسَهُمْۜ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ
“Ve sakın ola ki, Allah’ı unutan ve bu yüzden O’nun da kendi benliklerini ve insanlıklarını kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın! Çünkü onlar, Allah’ın bahşettiği nîmetleri kötülük amacıyla kullanarak yoldan çıkmış olan kimselerdir.” (Haşr/19)
“Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır. Asıl ölüm unutulmaktır,” der Nihal Atsız. Evet, hatırlanmak gönül dağında bir gül kadar güzel ise de, unutulmak da hüzün dağında bir diken kadar acıdır, değerli dostlar.
Havalar boynunu eğdi. Güneşi arıyoruz artık. Havalar soğuyunca gölge veren ağaçlar çoktan unutuldu. Tıpkı işi bitince, unutulan insanlar gibi. İnsanlar hep böyle değil midir? Senin yerini dolduracak birini buldular mı seni unutmaz mı sanırsın? Vefayı daha çok ararsın.
Beni unutma diye bir çiçek var. Malum çiçekler edebiyatın en önemli konuları arasında yer almışlardır. Alman efsanesine göre Rabbimiz çiçeklere ad verirken küçük bir çiçek “beni unutma” diye seslenmiş. Rabbimiz senin adın da “beni unutma” olsun, demiş. Yine Adem babamız ve Havva annemiz cennetten çıkarılınca bu çiçek arkalarından “beni unutma” diye haykırmış. Yine Fransızlar da benim bildiğim bu çiçeğe ‘ne m’oubliez pas’ (beni unutma) adını takmışlar. Hikaye Alman olunca bir alman şövalyesi ve sevgilisi Tuna boyunda dolaşırken sevgilisi nehirde yüzen unutma beni çiçeğini görür. Sevgilisinin o çiçeği elde etme konusunda hayli istekli olduğunu görünce nehire dalar. Çiçeği alıp nehir kenarındaki sevgilisine “beni unutma” diye atar. Ama nehirden kendisi sağ çıkamaz ve boğulur.
Hz. Mevlana, Divan-ı Kebir’inde “şu unutkanlığım olmasaydı, hergün seni anardım da anardım,” der. İnsan nisyan kökünden unutan demek değil midir? Unuttuğu içinde başta Rabbine karşı sonra da tüm mahlukata karşı nankörlük yapar. Bu konuda birçok ayet var insanın eksilerini anlatan. Unutmak maalesef insanın başına bela. Ama bir özelliği var ki insanın tövbe edip hatadan dönmesi, özür dilemesi, pişman olması bu onun için harika bir çıkış kapısı.
Şarkılarımızda türkülerimizde en çok işlenen tema unutmak üzerinedir. “Unutursun Mihriban,” “birgün gelir de unuturmuş insan,” “unutamadım, unutamadım,” hepsi birbirinden güzel eserler. Tabi burada üç eser adı verdim ama o kadar çok eser var ki, burada hepsini yazmak bir kitabı dolduracak kadar çoktur. Bunlardan ta çocukluğumda kulaklarımda yer etmiş sözleri Ümit Yaşar Oğuzcan’a ait olan o güzel şiire yer vereceğim:
Bir
gün gelir de unuturmuş insan
En
sevdiği hatıraları bile
Bari
sen her gece yorgun sesiyle
Saat
onikiyi vurduğu zaman
Beni
unutma
Çünkü
ben her gece o saatlerde
Seni
yaşar ve seni düşünürüm
Hayal
içimde perişan yürürüm
Sende
karanlığın sustuğu yerde
Beni
beni unutma
O
saatlerde serpilir gülüşün
Bir
avuç su gibi içime ey yar
Senin
de başında o çılgın rüzgar
Deli
deli esiverirse bir gün
Unutma
Ben
ayağımda çarık elimde asa
Senin
için şu yollara düşmüşüm
Seneler
sonra sana dönüşüm
Bir
mahşer gününe de rastlasa
Beni
beni unutma
Hala
duruyorsa o yeşil elbisen
Onu
bir gün yalnız benim için giy
Saksındaki
pembe karanfil geç değil
Ve
bahçende yorgun bir düş görürsen
Beni
unutma
Büyük
acılarla tutuştuğun gün
Çok
uzaklarda da olsan yine gel
Bu
ölürcesine sevdiğine gel
Ne
olur Tanrı’ya
kavuştuğum gün
Beni
unutma.
“Ya unuttuğun kadar özgürsün ya da unutamadığın kadar esirsin,” derken Sadi Şirazi ne demek ister acaba?
Şemsettin ÖZKAN
29.12.2020 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-1000kitap.com
4-sarkisozu.xyz
Her şeyi unutsak ta, Rabbim kendisini, insan ve Müslüman olduğumuzu unutturmasın inşallah. Amin