(Toplumsal İlişkiler 1223)
اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهٖ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِؕ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ
“Mü’minler, kesinlikle Allah’a ve Rasulüne iman edenler, dahası, İslamda şüpheye düşürecek konular aramayanlar, şüphe içinde bocalamayanlar, ithamlarda bulunmayanlar, Allah yolunda, İslâm uğrunda mallarını, servetlerini, canlarını ortaya koyarak cihad edenlerdir. İşte imanlarında samimi olanlar bunlardır.” (Hucurat/15)
Eskiden TRT siyah beyaz iken, kararsız Kasım tiplemesi vardı, bir türlü karar veremez hep kararsız kalırdı. Biliyor musunuz, aslında çok kötü bir durumdur, bu kararsızlık hali. Sıkıntılı, bir o kadar da, kaos hali olan bu tavırlar, tutum ve davranışlar bizi mutsuzluğa da sürüklediğinin acaba kaçımız farkındadır?
Kuşkuda, şüphede kalmak insanı strese, anksiyeteye de sokuyor haliyle. Kadın erkek ilişkilerinde de aynı konu sıkça işlenir. Pablo Neruda; “senin için yapraklarını kopardığım papatyalardan özür diledim dün gece haklısınız dedim ne sevdiği belli ne sevmediği” derken, aslında sevdiği insanın kararsız tutumundan şikayet eder bir bakıma ve papatyanın yapraklarını “seviyor-sevmiyor” diye koparırken seviyor çıkmasına rağmen sevdiğinin hala çekimser oluşunu yine papatyalara dert yanarak şikayet eder onu.
Kısacası net olmalı insanın görüntüsü, karıncalanma olmamalı eski Tvlerde olduğu gibi. İman etme olayı da öyle. Her şey bir yanıyla güzeldir ama samimiyet büsbütün.
Şemsettin ÖZKAN
01.11.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com