Suskunduvar

(Toplumsal İlişkiler 1714) يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْاَذٰى كَالَّذٖي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَٓاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَاَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْداً لَا يَقْدِرُونَ عَلٰى شَيْءٍ … İNSANLARIN İKİYÜZLÜ OLMASI SİZİ HALA ŞAŞIRTABİLİYORSA İYİ BİR İNSANSINIZ DEMEKTİR yazısını okumaya devam et →

 (Toplumsal İlişkiler 1713) ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ “Fakat insan, vahiyden uzaklaşarak kendi asli/olumlu kişiliğini saptırıp yozlaştırınca, geçerli kıldığımız kanunlar gereğince onu varlık mertebelerinin en dibine yuvarlayarak aşağıların aşağısına çeviririz. Kur’an’dan yüz çevirerek şeytanın boyunduruğu altına giren insan, vahşî hayvanlardan … ADAM ARIYORUM ADAM yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1712) يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دٖينِهٖ فَسَوْفَ يَأْتِي اللّٰهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُٓ اَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ اَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرٖينَ يُجَاهِدُونَ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَٓائِمٍ ذٰلِكَ فَضْلُ اللّٰهِ … TIPKI SEVİLMEYEN BİR ÖĞRETMEN GİBİYDİ KALBİM PARMAK KALDIRANLARA İNAT HEP DERSTEN ANLAMAYANLARI SEÇTİ yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1711) مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰى “Rabb’in seni terk etmedi, ey Muhammed ve sana darılmadı da! Zaten hiçbir zaman darılmamıştı; tam aksine, seni dâimâ en büyük nîmetleriyle el üstünde tutmuştu.” (Duha/3) İnsan yalnız değildir ama her … ELİMLE KENDİ ELİMİ TUTUYORUM YANYANA GİDİYORMUŞUM GİBİ KENDİMLE yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1710) وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّٖٓي اَهَانَنِ “Ama ne zamanki onu sınamak (üzere, biraz) rızkını (ve rahatını) kısıverse, hemen “Rabbim bana hainlik ve haksızlık etti (bak beni alçaltıp böyle hakir ve fakir hale getirdi)” … CİĞERİNİ BİLDİĞİM YANILTMADI DA DEĞERİNİ BİLDİĞİM ÇOK KIRDI HAFIZ yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1709) اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِؕ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ “Bunlar, iman edenler, Allah’ı zikirle, Kur’ân ile, Allah’ın övünç kaynağı kelâmını okuyarak, Allah’ın lütfuyla ilgisi sayesinde akılları ve kalpleri mutmain olanlar, … AMA NE TUHAF BİR ŞEYDİ MUTLULUK VE NE KADAR İNANILMAZDI İNSANIN İÇİNDEN GEÇEN SICAK BİR DALGA BU KADAR SADE BİR ŞEY yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1708) سَاَصْرِفُ عَنْ اٰيَاتِيَ الَّذٖينَ يَتَكَبَّرُونَ فِي الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَاِنْ يَرَوْا كُلَّ اٰيَةٍ لَا يُؤْمِنُوا بِهَا وَاِنْ يَرَوْا سَبٖيلَ الرُّشْدِ لَا يَتَّخِذُوهُ سَبٖيلاً وَاِنْ يَرَوْا سَبٖيلَ الْغَيِّ يَتَّخِذُوهُ سَبٖيلاً ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَذَّبُوا … KALABALIKLAR HER ZAMAN TEHLİKELİDİR İÇİNDE RUHLARINI UCUZA SATAN  ALÇAKLAR BARINDIRIR yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1707) İnstagram’da Deniz Mavisi adlı kullanıcı; “tecrübe etmediğin yarayı, tercüme etmeyesin gönül! kul utanır, yara incinir” diyerek, bizi uyarıyor; “sakın ha!” yapma bunu diye.              İşin aslı da öyle değil midir gönül kırmak, çok … TECRÜBE ETMEDİĞİN YARAYI TERCÜME ETMEYESİN GÖNÜL KUL UTANIR YARA İNCİNİR yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1706) اَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ اَنْفُسَكُمْ وَاَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ اَفَلَا تَعْقِلُونَ “Ey Benî İsrâîl! Nâsa hayır ve hasenât ile emir ider ve kendi nefsinizi unudır mısınız? Halbuki siz kitâbı okursunuz (Tevrat ahkâmını bilirsiniz) … İYİ İNSANLARI NASIL BULURUM DEDİM DEDİ Kİ İYİ OLANLAR ALLAH’I ARAYAN VE ONLARA YAKIN OLANLARDIR SEN ALLAH’A YAKIN OLURSAN ONLAR SENİ BULUR yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1705) وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدٖينَةِ امْرَاَتُ الْعَزٖيزِ تُرَاوِدُ فَتٰيهَا عَنْ نَفْسِهٖ قَدْ شَغَفَهَا حُباًّ اِنَّا لَنَرٰيهَا فٖي ضَلَالٍ مُبٖينٍ  “Şehirde olayı duyan bir takım kadınlar birbirleriyle: “Azizin karısı, genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış, … BİR FIRTINA KOPTUĞU ZAMAN HAYATTA VERİLEN İLK KURBAN AŞKTIR yazısını okumaya devam et →