Suskunduvar

(Toplumsal İlişkiler 1701) فَاَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ اَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذٖي خَلَقَهُمْ هُوَ اَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَكَانُوا بِاٰيَاتِنَا يَجْحَدُونَ  “Ardından Ad kavmi, yeryüzünde haksız yere büyüklük … BAZI İNSANLAR MATRUŞKA GİBİDİR TANIDIKÇA İÇİNDEN BAŞKA BİRİ ÇIKAR VE GİTTİKÇE KÜÇÜLÜRLER yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1700) كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِ وَاِنَّمَا تُوَفَّوْنَ اُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ فَمَنْ زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَاُدْخِلَ الْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ “Her canlı ölümü tadacak ve kazandığınız ödüller, size ancak Diriliş Gününde … ÇEŞM-İ İBRETLE BAKIN DÜNYA MİSAFİRHANEDİR BİR MUKİM ÂDEM BULUNMAZ NE ACEP KAŞANEDİR BİR KEFENDİR AKIBET SERMAYE-İ ŞAH U GEDA PES BUNA MAĞRUR OLAN MECNUN DEĞİLDİR YA NEDİR? yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1699) اَلَّذٖي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّـكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْغَفُورُ “Hanginizin daha güzel, daha değerli, devamlı bilinçli ameller işleyeceğini, işini daha güzel yapacağını denemek için dünyada ölümü, dünyada ve âhirette hayatı … ÜŞÜMESİN DİYE ÜSTÜNÜ ÖRTTÜĞÜNÜZ BİRİNİN CENAZESİNE KATILMADAN DÜNYAYI ANLAYAMAZSINIZ yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1698) وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدٖينَةِ امْرَاَتُ الْعَزٖيزِ تُرَاوِدُ فَتٰيهَا عَنْ نَفْسِهٖۚ قَدْ شَغَفَهَا حُباًّ اِنَّا لَنَرٰيهَا فٖي ضَلَالٍ مُبٖينٍ  “Şehirde olayı duyan bir takım kadınlar birbirleriyle: “Azizin karısı, genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış, … AŞK YAKAR SEVDA KAVURUR ÖZLEM DELİRTİR BİR DELİNİN DELİSİ OLMALI Kİ KALP KANASIN YÜREK COŞSUN MUHABBET OLSUN yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1696) وَلَاُضِلَّنَّهُمْ وَلَاُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَاٰمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ اٰذَانَ الْاَنْعَامِ وَلَاٰمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللّٰهِؕ وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِياًّ مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَاناً مُبٖيناً  “Onları saptıracağım ve boş hevesler, özlemler ile dolduracağım; ben onlara emredeceğim, … ŞAİRİN DEDİĞİ GİBİ EHLİNE DENK GELMEYEN HER ŞEY ZİYAN OLUR CAN DA İNCİ MERCANDA yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1695) وَجَعَلْنَاهُمْ اَئِمَّةً يَدْعُونَ اِلَى النَّارِ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ لَا يُنْصَرُونَ  “Biz onları, zâlimleri cehenneme çağıran öncüler ve kötülüğün sembolleri kıldık. Bu yüzden, her kim onların izinden giderse, onlarla aynı âkıbeti paylaşacak ve mahşer gününde, hiç birine yardım edilmeyecektir!” (Kasas/41) … HALKIN BAHÇESİNDEN PADİŞAH BİR ELMA YERSE ADAMLARI AĞACI KÖKÜNDEN SÖKERLER yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1694) فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَا“Andolsun nefsi, insanı, günah işleme, mantıklı düşünme ve dinin dışına çıkma zaaflarıyla, vicdan azabıyla; takva esaslarını Kur’an esaslarını benimseme ve hayata geçirme, Allah’a sığınma, emirlerine yapışma, günahlardan arınma, azaptan korunma, … ÜÇ ÇEŞİT İNSAN VAR BİRİNCİSİ EKMEK GİBİDİR HER GÜN ARANIR İKİNCİSİ İLAÇ GİBİDİR LAZIM OLUNCA ARANIR ÜÇÜNCÜSÜ MİKROP GİBİDİR SİZ ARAMAYIN O SİZİ BULUR yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1693) وَمِنْهُمْ مَنْ يَسْتَمِعُ اِلَيْكَ وَجَعَلْنَا عَلٰى قُلُوبِهِمْ اَكِنَّةً اَنْ يَفْقَهُوهُ وَفٖٓي اٰذَانِهِمْ وَقْراً وَاِنْ يَرَوْا كُلَّ اٰيَةٍ لَا يُؤْمِنُوا بِهَا حَتّٰٓى اِذَا جَٓاؤُ۫كَ يُجَادِلُونَكَ يَقُولُ الَّذٖينَ كَفَرُٓوا اِنْ هٰذَٓا اِلَّٓا اَسَاطٖيرُ الْاَوَّلٖينَ  … İNSANLARA KENDİMİ ANLATMAYI İŞLERİNE GELENİ DUYDUKLARINI FARK ETTİĞİMDE BIRAKTIM yazısını okumaya devam et →

(Toplumsal İlişkiler 1692) اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ  “İnsanlar, “Biz Allah’a ve âhiret gününe inanıyoruz!” demekle, hiç imtihân edilmeden bırakılacaklarını ve kolayca cennete ulaşacaklarını mı sanıyorlar? Oysa ne kadar da yanılıyorlar!” (Ankebut/2)  (1900-1980) Almanya Frankfurt … HİÇBİR İNSAN NEDENSİZ GİRMEZ HAYATIMIZA BAZILARI SINAVIMIZDIR BAZILARI CEZA BAZILARI İSE EN DEĞERLİ HEDİYEDİR BİZE yazısını okumaya devam et →