NEYİ KURTARACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK AĞACI MI HAYVANI MI TOPRAĞI MI ÇOCUĞU MU KADINI MI GÜZEL OLAN HER ŞEYE Mİ DÜŞMAN OLUR İNSAN?

(Toplumsal İlişkiler 1859)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَاْلُونَكُمْ خَبَالًا وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَٓاءُ مِنْ اَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفٖى صُدُورُهُمْ اَكْبَرُۜ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْاٰيَاتِ اِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ 

“Ey inananlar, birbirinizi bırakıp da başkalarını dost edinmeye kalkışmayın. Onlar, size zarar vermekten, kötülükte bulunmaktan geri kalmazlar, sizin zahmete düşmenizi dilerler. Düşmanlıkları, ağızlarından dökülen sözlerden açıkça belli olur, yüreklerinde gizledikleri düşmanlıksa daha da büyüktür. İşte, aklınızı başınıza almanız için size bu delilleri açıkladık.” (Al-i imran/118)

Basın haberlerine bakacak olursak güzel ülkemizde bugün 83 yerde orman yangını çıkmış. Bu tesadüf olabilir mi? Eskiden de pikniğe giderdik. Hiç böyle orman yangınları görmedik. İşin garibi yangınlar ormanın en tepelik bir yerinde çıkıyor sonra herkes o tarafa yönelince, hemen başka bir tarafta daha orman yangını oluyor. Memleketimin ciğerleri yanıyor. Biz yanıyoruz, geleceğimiz yanıyor. Kaynaklarımız yanıyor. İnsanlık yanıyor.

       Orman yangınlarının had safhaya ulaştığı güzel ülkemizde, bir de bitmek nedir bilmeyen İsrail zulümlerinin tavan yaptığı şu günlerde; “neyi kurtaracağımızı şaşırdık. Ağacı mı, hayvanı mı, toprağı mı, çocuğu mu, kadını mı? Güzel olan her şeye mi, düşman olur insan?” demekten kendimi alamıyorum. 

       Çünkü sadece ormanlar değil, içimiz de yanıyor, yüreğimiz ağlıyor, ciğerlerimiz kan kusuyor, o ateş sadece ormanları yakmıyor, bizi de ta derinden yakıyor. O ateşin külleri yangın bölgesinden uzakta da olsan artık sana da geliyor. Bursa Muradiye mahallesinde gökten bir ateş topunun yavaş yavaş ormana düştüğünü görüntülemişler. Yani yerden değil, havadan bir ateş geliyor. Bu nasıl bir şey acaba? Lazerle veya daha teknolojik aletlerle mi oluyor bunlar bilmiyorum. Elbette yetkililer bunları tespit edip açıklayacaklardır. Lakin çok ama çok üzüntülüyüm, müteessirim bu yangınlardan ötürü. Rabbim vatanımızı, milletimizi korusun, milletimize zeval vermesin. 

       Ya yüzyılın soykırımı denilen Gazze’deki insanlık suçu öldürmeler için ne demeli? Filistinli gazeteci Ahmed Aziz’in anlatımıyla, “insan eliyle yaratılmış bir kıtlıkta, açlık çeken Filistinli aileler düşünülemez olanla karşı karşıya.”

        Ahmed Aziz, Middle East Eye’a yazısında “Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hiç kimse muaf değil. Kendi gözlerimizle, kaldırımlarda yığılıp kalan bedenleri, fırın kalıntılarının ya da hiçbir şey dağıtılmayan yardım noktalarının önünde ölen insanları gördük. Bir kilo unun fiyatı 30 doları, bir kilo şekerin fiyatı 130 doları aştı. Gıdaların çoğu ya tamamen yok ya da o kadar nadir ki hayal ürünü gibi” diyor ve ekliyor:

‘SATIN ALACAK BİR ŞEY KALMADI’ “Trajedi sadece fiyatlarda değil, temel ihtiyaç maddelerinin yokluğunda yatıyor.İnsanlar almayı reddettiği için değil; artık satın alınacak bir şey kalmadığı için almıyor.” ‘ORUCU TAKVAYA DEĞİL, UMUTSUZLUĞA TUTUYORUZ’ “Zaman zaman görülenler ise birkaç kırmızı biber ya da bir şişe bulaşık deterjanı açlığın karşısında acı bir ironi. Her sabah eşim soruyor: ‘Ne yiyeceğiz?’ Ve ben, sevdiğim insanı koruyamamanın utancını yutarak cevap veriyorum: ‘Bugün oruçluyum.’ Artık orucu takvaya değil, umutsuzluğa tutuyoruz. Su içiyoruz, varsa ve kendimizi kandırıyoruz, günü atlatabilmek için.”                                                                                     

       Ahmed Aziz, yazısını şöyle bitiriyor: “Dünya görüyor, duyuyor ama hiçbir şey yapmıyor, sanki hayatlarımız yaşamaya değmezmiş gibi. Bu satırları ağlamak için değil, gerçeği anlatmak için yazıyoruz: Gazze açlıktan boğuluyor, karanlıkta boğuluyor ve dünyanın gözü önünde yok ediliyor.”

Şemsettin ÖZKAN
29.07.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-milliyet.com.tr (27/07/2025 tarihli dış haberler servisi yazıdan alıntı) 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir