(Toplumsal İlişkiler 1874)
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذٖينَ نَسُوا اللّٰهَ فَاَنْسٰيهُمْ اَنْفُسَهُمْ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ
“Ve Allah’tan habersiz olan, bu nedenle Allah’ın da kendileri [için neyin iyi olduğu]ndan habersiz bıraktıkları gibi olmayın: [çünkü] onlar gerçekten sapmış olanlardır!” (Haşr/19)
Muhammed Esed, bu ayeti izah ederken der ki; “yani, Allah’ın insana bağışladığı akıl melekesini, kasıtlı bir şekilde yanlış kullanmakla ve O’ndan gafil olmanın sonucunda, kendi ruhî potansiyelini boşa harcamak suretiyle,” yanlış yapmayın, kendinizi arayın.
Yunus Emre; “küçük insanlar dengini, büyük insanlar kendini arar” derken, kendini bilenin, Rabbini de bileceğine atıf yapar. Büyük insan olmanın şiarı, kişinin haddini bilmesi demek değil midir?
İlim ilim bilmektir
İlim kendini bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Bu nice okumaktır.
Okumanın manası
Kişi Hakk’ı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir
Yunus Emre der hoca
İsterse var bin hacca
Hepisinden eyice
Bir gönüle girmektir.
İnsan haddini bilmişse, kendini de bilmiş demektir. İşte bütün mesele de bu zaten. İnsan nereden geldiğine bir bakmalı kaç okkalık bir adam olduğunu bilmeli. Nerede ve nasıl duracağını, nasıl konuşacağını, sosyal normunu bilmeli. Büyüklerinin, ilim adamlarının, alim ulemanın olduğu yerde kendisinin dinleme makamında olduğunu hatırlamalıdır. Öyle ulu orta her yerde, her zaman ağız kalabalıklığı yapmamalıdır.
Haddini bilmek, ya da bir başka ifadeyle insanın sınırlarının nerede başlayıp, nerede bittiğini bilmesi çok büyük bir erdemliliğin nişanesidir. Medeniyetin, insan olmanın püf noktasıdır.
Hz. Mevlana’nın;“her şeyi bilmene gerek yok, kendini bil yeter” demesi, meselenin ne derece önemli olduğunun veciz bir ifadesidir. Hz. Mevlana’ya sormuşlar; “o kadar yazarsın, söylersin de ne bilirsin?” diye. Şöyle cevaplamış;
“– Haddimi bilirim.” Had bildirme çabasında değil Hz. Pir, haddini bilme gayretinde ve edebindedir. Zaten haddini bilmek de ancak bu şekilde olabilir ancak.
Haddini bilmek sindirilmek, pasifize olmak demek değildir. Aksine olumlu anlamda, aktif olmak demektir. İnsanın neleri yapabileceğinin, neleri de yapamayacağının farkında olması ve ona göre davranışlar sergilemesi demektir. Haddini bilmek demek, kişinin kendini bilmesi demektir. Büyüklüğün göstergesi de, kişinin kendini araması ve bulmasıdır.
Ya küçükler? Onlar da küçük çocukların, kendi dengini araması gibi, kendi akranını ve muadilini ararlar. Onlara yakışan da bu değil midir?
Şemsettin ÖZKAN
13.08.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com