(Toplumsal İlişkiler 1825)
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دٖينِهٖ فَسَوْفَ يَأْتِي اللّٰهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُٓ اَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ اَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرٖينَ يُجَاهِدُونَ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَٓائِمٍ ذٰلِكَ فَضْلُ اللّٰهِ يُؤْتٖيهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَلٖيمٌ
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Maide/54)
Sevmek ve mutluluk arasında derin bir ilişki var. Çünkü sevmek demek, karşısındakini bir nevi anlamak demektir. İnsan anlaşılmaya başladığında, karşısındakine güzel bakmaya, hatta onu sevmeye başlar. Bu durum, mutluluğun kapılarının ardına kadar açılması demektir.
Cahit Zarifoğlu; “kanatları varmış kalbin; sevince uçar, sevilmeyince göçermiş” derken mutluluğu, kalbin kanat takıp uçması şeklinde tasvir etmiştir. Gerçekten sevmekle insanın; “içim içime sığmıyor” biçiminde anlatımı ne kadar güzeldir?
Ya bunun zıddı olan sevilmemekle insan, ne yapar? Köşe bucak kaçar, siner adeta ortalıkta görünmek istemez. Daha da ötesi o diyarı terk edip başka ellere göçer. Aşıkların sözleri, şiirleri, hikayeleri bunun örnekleriyle doludur. Rıfat Ilgaz “Sen Gidince” şiirinde şöyle der:
Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için,
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya,
Her seferinde bir şey unutuyorsun, sıcak,
Termometrede yükselen çizgi çizgi.
Kim bilir nerelerde soğuyorsun…
Senin gözbebeklerin var ya, kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin,
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta,
Beni yıksa yıksa gözbebeklerin yerle bir eder.
Ne gelirse onlardan gelir bana,
Çalışma gücü, yaşama direnci…
Mutluluk gibi kazanılması zor,
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay.
Bir açarsın ki mutluyum,
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.
Rıfat Ilgaz, Türk edebiyatının saygın şairlerinden biridir. Mizah ve duygu dolu şiirleriyle ün kazanmış olan Ilgaz, eserlerinde içten bir dil kullanarak okuyucularına seslenmiştir. Kendisinin zarif anlatımı ve mizahi dokunuşlarıyla edebiyat dünyasına değerli katkılarda bulunan bir şairdir.
Özdemir Asaf ise “Lavinia” adlı şiirinde şöyle seslenir:
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
Kalbin sevince kanatlanması,sevinç çığlıkları atması onun mutlu olduğunun, aşık olduğunun nişanesidir. Sevilmeyince çekip gitmesi, ortalarda gözükmemesi de incindiğinin sevdiği kişiden gereken ilgiyi görememesi, hicret etmesi demektir. Bir yerden bir yere kuşlar göçüyorsa mevsimler değişmiştir ama insanlar da değişmiştir. İnsanlar sevdiklerine sırtını dönmüştür.
Şemsettin ÖZKAN
25.06.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranvemeali.com
3-pixabay.com
4-halkkitabevi.com