(Toplumsal İlişkiler 107)
عُـرُباً اَتْـرَاباًۙ (Vakıa/37)
“Eşlerine karşı sevgi dolu, âşık ve hep aynı yaşta…”
Güçlü sevgi, aşk, aşırı ve güçlü istek gibi anlamlara gelen sevda için Hz. Mevlana, sevdanın herkesin harcı olmadığını söyleyerek bu kavramın öyle yabana atılacak bir kavram olmadığını öğretir bize;
Sevdiğinin nazını değil,
Kahrını çekmektir sevda…
Onunla bir ömür değil,
Onun için bir ömürdür sevda.
Eline el değmesini değil,
Gölgesine gölge değmesini kıskanmaktır sevda.
Yürürken dikenli yollardan darağacına,
Son dileğinde onu görebilmeyi istemektir sevda.
Yani demem o ki;
Herkesin harcı değildir sevda…
İnsan okyanusta ölmezmiş de gider bir kaşık sevdada boğulurmuş. Demek ki sevda çok güçlü bir olgu ki bir kaşığı bile insanın boğulmasına yetiyor.
Sevdanın bir de kara olanı vardır ki, o güçlü sevgi bağlılığının kabuk bağlamış halidir ki, insana çöreklenmiştir bir daha kalkmamak üzere. Cahit Sıtkı Tarancı Karasevda adlı şiirinde karasevdaya tutulanın hayatının allak bullak olacağını enikonu anlatır durur:
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlerde yandığının resmidir.
Âşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin âlemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana, o hayal bir
yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?“
Refik Durbaş, bestelenmiş “Çırak Aranıyor” adlı şiirinde sevdanın konumunu sorar ve sevdaya gark olanların asla mutluluğa erişemeyeceğinin de sinyallerini verir: Sevda ne yana düşer usta Hicran ne yana Yalnızlık hep bana Bana mı düşer usta?
Şair Cahit Zarifoğlu da “Anılar Defterinde Gül Yaprağı” adlı şiirinde sevda ağına düştükten sonra pür melalini yalın bir dille mısralara döker:
Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düştü sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum.
Sen kim bilir rüzgârlı eteklerinle kim bilir
Hangi iklimdesin
Ben sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim
Sensiz bu sessizlikle.
Ayrılıkla başım belada
Gözlerini çevir gözlerime
Yoksa ben
Sensiz bu sessizlikle
Deli gibiyim
Sensiz bu sensizlikle.
Sevda dönüşü olmayan yol gibidir. Yoluna çıkmaya hüküm giymişsen o yolda infazın mutlaka gerçekleşecektir. Sen Mecnun olmuşsan Sevda Çölünde ölmeden öldürmeyeceksin kimseyi. Yalnızlığa da kelepçelenirsen bir gün sevda zindanlarında Rabbini zikredecek dilin. O zaman anlayacaksın sevdanın her babayiğitin harcı olmadığını.
Sevda, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi, hüznün yağmurları, sağanak gibi içimize işlerken bile güzeldir:
Yine gece yine hüzün
Ve yine içimde sen
Ve yine biliyor musun?
İçimde sen olunca
Hüzünde güzel.
Şemsettin ÖZKAN
29.08.2020 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-leblebitozu.com
Mutlu olmak ve mutlu edebilmek ne kadar önemli. İnsan olmanın hazzına varmak ve değerlerinle hayat yolunda iz bırakmak herkese nasip olmasa gerek.