EY HATİCE BEN FAKİRDİM ALLAH BENİ SENİNLE ZENGİN KILDI

(Toplumsal İlişkiler 1199)

وَلَسَوْفَ يُعْطٖيكَ رَبُّكَ فَتَـرْضٰىؕ
Böylece, Rabb’in sana özlediğin o mutlu günleri bahşedecek ve sen de O’nun sınırsız lütuf ve ikramıyla hoşnut kalacaksın. Bunun ispatı olarak, geçmişine dönüp bir baksana:” (Duha/5)

Sevgiye dair en güzel söz ne olabilir diye düşününce sevgili Peygamberimizin şu sözü aklıma geldi; “ey Hatice ben fakirdim Allah beni seninle zengin kıldı.” Gerçekten de sevgili Peygamberimiz yetim ve öksüz bir çocukluk geçirdi.

           Babasını hiç görmedi. 0-4 yaş sütanne Halime’nin, 4-6 yaşında annesi Amine’nin, onun vefatıyla 6-8 dedesi Abdülmuttalib’in, onun da vefatıyla 8-25 yaşına kadar amcası Ebutalib’in yanında kaldı. 25 yaşında Hz. Hatice ile evlendi bu yüzden onunla beraber yaşamaya başladı.

           Hz. Hatice(r.a) annemiz müthiş kariyer sahibi, iş kadını ticaret kervanlarını yönetiyordu. Maddi yönden zengin olmakla birlikte manevi yönden de kuvvetli soylu bir insandı.

           Varını yoğunu İslam yolunda harcadı Hz. Hatice. Her şeyi sevgili Peygamberimiz için seferber etti Hz. Hatice annemiz. Çocuklarının hepsi Hz. Hatice annemizden oldu.

           Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

“Peygamber aleyhisselâm’ın hanımlarından hiçbirini Hatice’yi kıskandığım kadar kıskanmadım. Üstelik onu (Resûl-i Ekrem’in yanında) hiç görmedim. Fakat Resûl-i Ekrem onu sık sık anardı. Bir koyun kesip etini parçaladığında, çoğu zaman Hatice’nin dostlarına gönderirdi. Bazan (dayanamayıp) Resûl-i Ekrem’e:

– Sanki dünyada Hatice’den başka kadın kalmadı! derdim. Resûl-i Ekrem:

– “O şöyle şöyleydi” diye özelliklerini sayar ve “Çocuklarım ondan oldu” derdi. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 74-76. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 70, Menâkıb 70)

Bir rivayete göre Hz. Âişe:

– Resûl-i Ekrem koyun kesecek olursa, Hatice’nin arkadaşlarına yeteri kadar gönderirdi, dedi. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 74)

Başka bir rivayete göre ise Hz. Âişe şöyle dedi:

Resûl-i Ekrem koyun kestiği zaman, “Ondan Hatice’nin arkadaşlarına da gönderin” derdi. (Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 75)

Başka bir rivayete göre Hz. Âişe şöyle dedi:

Hatice’nin kızkardeşi Hâle Binti Huveylid bir gün Resûlullah’ın huzuruna girmek için izin istemişti. Resûl-i Ekrem Hatice’nin sesini hatırladı ve:

“Allah’ım, bu Huveylid kızı Hâle!” diye heyecanlandı. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 78)

Hatice annemizin fedakârlığına Cebrâil aleyhisselâm bile hayrandı. Bu vahiy meleği bir gün Resûl-i Ekrem Efendimizle sohbet ediyordu. Hz. Hatice’nin elinde bir kapla gelmekte olduğunu haber verdi. Sonra da şunları söyledi:

– “Hatice yanına geldiği zaman, ona Rabbinden ve benden selâm söyle! Ona cennette inciden yapılmış bir saray verileceğini müjdele!” (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20)

Birini iyi taraflarıyla fazlaca anmak, ona duyulan sevgi ve bağlılığın en belirgin işaretidir. Bunu çok iyi bilen Hz. Âişe annemiz, Resûlullah’ın onu daha çok sevdiğini anlayarak kıskanmıştır. Onun: “Sanki dünyada Hatice’den başka kadın kalmadı!” demesi bu kıskançlığın en açık belirtisidir.

Kıskançlık duygusu Hz. Âişe’yi zaman zaman Hz. Hatice aleyhinde daha ağır konuşmaya sevketmiştir. Bir defasında Hatice annemizin kızkardeşi Hâle, Efendimiz’in huzuruna girmek için izin istemişti. Hâle’nin sesi Hz. Hatice’nin sesine çok benzediği için vefakâr eşini hatırlayıveren Resûl-i Ekrem Efendimiz âniden heyecanlandı ve:

– “Allahım, bu Huveylid kızı Hâle!” dedi. Bu manzarayı gören Hz. Âişe dayanamadı:

– İhtiyarlıktan ağzının dişleri dökülmüş ve bir zamanlar ölüp gitmiş Kureyşli bir kocakarının nesini anıp duruyorsun? Allah sana onun yerine daha hayırlısını verdi, demişti. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 78). Daha hayırlı sözüyle de kendisini kasdetmişti. Hz. Âişe’nin bu sözünü yerinde bulmayan Resûlullah Efendimiz şunları söyledi:

– “Hayır, Allah Teâlâ bana ondan daha hayırlısını vermedi. Halk bana inanmazken o inandı. Herkes bana yalancı derken o doğru söylediğimi kabul etti. Kimse bana bir şey vermezken o beni malıyla destekledi ve Cenâb-ı Hak bana ondan çocuklar ihsân etti.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 118).

Hz. Hatice aleyhindeki sözleriyle Resûl-i Ekrem Efendimiz’i üzdüğünü gören Hz. Âişe çok pişman oldu: “Seni gönderen Allah’a yemin ederim ki bundan sonra onu sadece hayırla anacağım” diye özür diledi.

Şemsettin ÖZKAN

08.10.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-islamveihsan.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.