(Toplumsal İlişkiler 1894)

قُلْ لِلْمُؤْمِنٖينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذٰلِكَ اَزْكٰى لَهُمْ اِنَّ اللّٰهَ خَبٖيرٌ بِمَا يَصْنَعُون
وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ اَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدٖينَ زٖينَتَهُنَّ اِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا
“Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini, korusunlar. Bu, onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır.” (Nur/30)
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar…” (Nur/31)
Hangi aşka bakarsanız bakın, öncelikle bağlanan ruhlar değil, gözlerdir. Bu durum gözlerin çarçabuk ihanet tuzağına düşeceğini gösterir. Hal böyle olunca da, sözlerin ne kadar
doğru olması gerektiğinin, kıymeti harbiyesi var mı? Her ne kadar dudaklardan dökülen kelimeler, bizi cezbetse de, güzel şeyler söylese de, gözler her zaman gerçekleri anlatmıyor mu? Sözler cılız bir şekilde, adeta fısıltıya benzer bir iniltiyle, kalbimizin zarını dahi delip geçemezken, gözler o hain bakışlarıyla içimizi, dışımızı, yangın yerine çevirmiyor mu? Bu ne yaman çelişki ve eylem yoğunluğu öyle? Şaşırıyoruz, lakin şaşırmamak gerek.
Sözleri Karacaoğlan’a,bestesi Muhlis Sabahattin Ezgi’ye ait Kürdilihicazkar şarkıda gözlerin ihaneti şöyle anlatılır;
Ey benim bahtı yârim
Gönlümün tahtı yârim,
Yüzünde göz izi var,
Sana kim baktı yârim?
Kalbinde aşk izi var,
Seni kim yaktı yârim?
Yüzünde göz izi var,
Sana kim baktı yârim?
         Göz izi, lekesiz, saf Pakize bir kızcağızın yüzüne, dik dik bakan bir el adamının, neden olup yaptırdığı mahcubiyetten, utanmadan olur. Utanmazı tanımak zor değildir. Çünkü kızaracak bir yüzü olmadığından, yüzsüzdür o, astarsızdır da. Kendini hemen belli etmesinin sebebi de, yüzünde göz izi yoktur.
“Kendilik Cesareti” adlı eserinde Zeynep Merdan, gözlerin adeta ruh haritasını çıkarır ve şöyle der: “Kimi gözler hakikate cevaptır. kimi gözler mürşittir. Kimi gözler irşad eder muhatabını, kimi gözler öldürmekten beter anlar insanı. Kimi gözler aynasıdır kalbin. kimi gözler, ok oktur, maktulünü bir bakışıyla kurban eder. kimi gözler namludur. Bakışlarında patlamaya hazır fişekler saklar hep. Kimi gözler sobadır, iç ısıtır. Kimi gözler kutup yıldızıdır, karşısında durmanız gereken yeri gösterir size. Kimi gözler kuyudur, bakışlarla yüzünde yürür, gözlerine düşersiniz, ancak gözyaşıyla doldurursunuz kuyusunu.”
Anlayacağınız siz siz olun sakın gözleri yabana atmayın. İnsanı öldürür de, diriltir de. İyi de olursunuz, kötü de. Gözlerin insanın olmazsa olmaz oluşunu, insan ilişkilerinde çimento vazifesi gördüğünü, Nurullah Genç’ten alıntı bir dörtlükle bitirmek iyi olacak:
Beni hangi urganla bağladın gözlerine 
Beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden
Senden kopamıyorum gözlerin var oldukça 
Sensiz yapamıyorum yüzün bahar oldukça. 
Şemsettin ÖZKAN
02.09.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-sarkilarnotalar.blogspot.com
5-suskunduvar.com
6-1000kitap.com