EN İYİ DİL SIKICA TUTULANDIR EN İYİ SÖZ İYİCE TARTILANDIR EN İYİ AKIL HAYRA ÇALIŞTIRILANDIR EN İYİ İNSAN VİCDANINI KULLANANDIR

(Toplumsal İlişkiler 1838)

مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ اِلَّا لَدَيْهِ رَقٖيبٌ عَتٖيدٌ  
“(İnsanın ağzından veya kaleminden) Hiçbir söz çıkmasın (ve yazmasın) ki, yanında gözetleyen ve söylediklerini zapta geçiren (bir melek mutlaka) hazır bulunmasın.” (Kaf/18)

 Kime ait olduğu belirtilmeyen bir sosyal medya paylaşımında; “en iyi dil, sıkıca tutulandır. En iyi söz, iyice tartılandır. En iyi akıl, hayra çalıştırılandır. En iyi insan, vicdanını kullanandır” denilirken, en iyiler gözler önüne serilir.

             Dil sıkıca tutuluyorsa iyidir. Zira kalbi olanlar dile öyle pek başvurmazlar. Yahya Kemal Beyatlı; “Kalbi olanların dili yok, dili olanlarınsa kalbi…” yok derken selim (tertemiz) kalbi olanların tam bir mü’min olduğunu mu kast eder acaba? Homeros, “temiz bir kalp, zehirli dillerin bozduğunu düzeltir,” derken aynı konuya işaret eder.  İsmet Özel, “ey kalbim, ey suları gizli gizli yükselen deniz… İçimiz damar damar parçalansa da, dışımız lal gibi sessiz,” derken kalbi olanların tercihinin sukuttan, sessizlikten yana olduğunu ortaya kor. Çünkü kalp sırrına erenler susarak konuşur. Yani sukuti sohbet ederler. Hz. Şems Hz. Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’e bu yolla Mevleviliğin düsturlarını öğretmiştir.  Bazen dilin susar ama kalbin konuşmaya devam eder ya işte böylesi bir sohbetle Mevlevilik öğretisinin temelleri Hz. Şemsi Tebriz-i tarafından atılmıştır.

          En iyi sözler tartılarak sarf edenlerden çıkar. Hz. Mevlana; “sözü süz de söyle, gönlü bulandırmasın. Sözü diz de söyle, kulağa inci diye takılsın. Sözü yüze söyle, gıybet olup utandırmasın” derken soyut anlamda insana sunacağı pratik faydalara değinmektedir. Sözü öyle süzerek söyleyeceksin ki, yorumlara mahal bırakmadan gönülleri bulandırmayacaksın. Konuştukların lüzumsuz, boş, gereksiz, yalan, dolan olmayacak. Söylediklerinden muhatabın istifade edecek. Bir de insanın yüzüne yüzüne konuşacaksın ki, gıybet, çekiştirme, dedikodu, laf taşıma getirme götürme olmayacak.

         En iyi akıl kesinlikle hayra motor şerre fren olan akıldır. Zira bu tiplerin aklı, kurnazlığa kafası çalışabileceği halde, kurnazlığı düşünmeyen, kötülüğe meyletmeyen, ruhsal zekası güçlü, Peygambere benzeme eylemiyle, hayırda yarışmaya temayülü olanların zekasıdır.

        En önemlisi en iyi insanların vicdanının sesine kulak verenler olduğudur. “Nefsinin öğretmeni, vicdanının öğrencisi ol” der Platon. Öğrenci alıcıdır. Vicdana tabi olmak gerekir. Çünkü vicdan en iyi şahittir, gram yalan söylemez. Her şeyi doğru söyler.  Vicdan deyince aklımıza gelen insanın içinde varolan ahlaki otorite, ahlaki değerler ve eylemler hakkında hüküm verme ve yargılama yeteneği gelmelidir. 

        Lev Tolstoy; “birinden kötü söz işitirsen, sessiz kal! Kendi vicdanı rahat bırakmasın o kişiyi” derken insanın vicdanının kötü bir şey yaptığında eninde sonunda onu yargılayacağını ve o kötülüğünden ötürü rahat bırakmayacağını anlatır. Vicdan azabı insanın içinde bir cehennemdir. Yaptığı kötülük asla onu terk etmeyeceğinden, sürekli içten içe rahatsız olacaktır. Bu yüzden vicdan, en büyük hakimdir insan için.

Şemsettin ÖZKAN
08.07.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir