DERVİŞE SORMUŞLAR NE ANLADIN DÜNYADAN DERVİŞ CEVAP VERMİŞ ÖLÜLERİN SEVGİ İLE ANILDIĞI YAŞAYANLARIN SEVGİSİZLİKTEN ÖLDÜĞÜ BİR DÜNYAYA ŞAHİT OLDUM ÖLÜLERİN TOPRAĞINA ÇİÇEK EKTİLER YAŞAYANLARIN BAHÇESİNİ TALAN ETTİLER

(Toplumsal İlişkiler 1953)

فَاَمَّا الْاِنْسَانُ اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ رَبُّهُ فَاَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبّٖٓي اَكْرَمَنِ  

وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّٖٓي اَهَانَنِ  

“İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde «Rabbim bana ikram etti» der.” (Fecr/15) 
“Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise «Rabbim beni önemsemedi» der.” (Fecr/16)

Şu insanoğlu kadar vefasız, kadr-ü kıymet bilmeyen bir varlık var mıdır acep? Kör ölünce badem gözlü olur diyendir o. Çünkü gerektiği gibi değer vermeyi, beceremez bir türlü.

        Hani dervişe sormuşlar; “ne anladın dünyadan?” Derviş cevap vermiş; “ölülerin sevgi ile anıldığı, yaşayanların sevgisizlikten öldüğü bir dünyaya şahit oldum. Ölülerin toprağına çiçek ektiler, yaşayanların bahçesini talan ettiler.”  

        Aynen insan dervişin dediği gibidir. Nankörlük onda, değer kıymet bilememe, yine onda. Ölünce insan bir kıymete biner, yaşarken yerden yere vurulanlar, bir de bakmışsınız ki, onu baş tacı edivermişler. Problemin kökünde biraz da, hasetlik fesatlık var gibime geliyor.

        Yukarıdaki ayette de insanın aynı sorunu yine nüksediyor. Rabbi ona verirken iyi vermeyince kötü. Tam bir aymazlık. “Değer verdiğin şey layık olanda “incili kaftan” layık olmayan da ise, “yamalı fistan” gibi durur” demiş Hz. Mevlana. Değer vermek, kadr-ü kıymet bilmek çok önemli dostlar. Yaptığın iyiliği unut, lakin gördüğün iyiliği, asla unutma! Yani kadr-ü kıymet bil kardeşim.

         Cahit Zarifoğlu’nun giysi üzerinden şu benzetmesi çok güzeldir; “kıymet bilen insanlara zaafım var. Onlar incili kaftan, gerisi yamalı fistan” sözüyle vefalı dostlarına adeta selam gönderir ve kendisi için, çok değerli olduklarının altını çizer.  

         Kıymet bilmek kaybedince hüngür hüngür ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılabilmektir der Hz. Mevlana. Maalesef her şeye geç kalıyoruz severken, muhabbet ederken bile, hep son anından sonraya kalıyoruz etrafımızdaki dost ve arkadaş ve de yakınlarımızın. Hem de çok geç. Artık bu dünyada olmadıkları zamanda değer veriyoruz onlara. Ama neye yarar ki? Değer bilmediğimiz için olsa gerek, işleri de gerçek ehillerine teslim etmiyoruz. Bu yüzden dünyamızı cehenneme çeviriyoruz iyi mi? 

Şemsettin ÖZKAN
31.10.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-kulturenvanteri.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir