(Toplumsal İlişkiler 1913)

اِنَّ الْاِنْسَانَ خُلِقَ هَلُوعاً
“Doğrusu insanoğlu, açgözlü ve doyumsuz bir karakterde yaratılmıştır.Ama ne var ki o, bu özelliğini kullanıp daha mükemmele ulaşmak için çaba harcaması ve böylece kendisini Allah katında yücelere, daha yücelere ulaştıracak güzel davranışlar göstermesi gerekirken;” (Mearic/19)
اِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعاً
“Başına bir kötülük geldiği zaman, her şeyden ümidini keserek sızlanır durur.” (Mearic/20)
Ah şu hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma ya da şikayet etmek yok mu? Ondan şikayet, bundan şikayet ne iştah kaldı ne de afiyet…
Sadettin Ökten; “dert birdir, sızlanırsan iki olur”derken şikayet etmenin insanın başına ne gaileler açacağını anlatır. En azından bir derdin varsa bunun ikileneceğini söyler.
Birileri ne hikmetse şikayet etmeyi adet haline getirirler. Sürekli vıdı vıdı edip dururlar. Sanırlar ki karşısındakini köşeye sıkıştırırlar. Ama nafile. Mesela anneler çocuklarını korkutmak için; “akşam gelince babana söyleyeceğim” türünden şikayetler. Söylese de, söylemese de, yanlış yaklaşımlardır bu türden hayıflanmalar. Çocuğu daha da laşka yapar. Söylemezse daha da şımarır. Söylemese annesi hem yalancı konumuna düşer hem de çocuk nezdinde güvenini yitirir.
Psikolog Funda Buharalı “Sürekli Şikayet Etme Davranışı” adlı yazısında şunları söylüyor: “Sürekli şikayet etme davranışının altında yatan birincil sebep aslında kişinin sorumluluktan kaçmasıdır. Yani sorumluluk almak istememesidir. Kişi, şikayet etme davranışıyla bir yanlışı ya da eksikliği göz önüne sunar. Bu durumu desteklemediğini ve katılmadığını belirtmiş olur. Fakat sadece şikayet etmek, başlı başına yeterli değildir. Bir sorun varsa buna çözüm yolu üreterek gayret göstermek gerekir. Sadece şikayet ederek köşeye çekilmek, birileri tarafından kurtarılmayı bekleyerek, onların çözüm yolu üretmesini beklemektir.
Bir diğer sebep ise; şikayet etme davranışı aslında o kişinin diğerleriyle iletişim kurma yolu olabilir. Kişinin yeterince onay, takdir ve ilgi görmemiş olması şikayet etme davranışını tekrarlamasına yol açabilir. Bu şekilde bir ifade biçimi, duyguları paylaşmanın farklı bir yolu olabilir. Böylece kişinin kısa süreli de olsa çevresinden ilgi ve sempati görmesini sağlar ve kişinin anlık rahatlamasına yardımcı olur. Fakat uzun vadede karamsar, kaygılı ve depresif bir bakış açısı oluşturduğu için diğerleriyle olan iletişimine zarar verebilir.
Bir diğer sebep ise; sürekli şikayet ederek kabul etmeyi bilmemektir. Hayatta her şey mükemmel ya da dört dörtlük değildir. Bazen hatalar, yanlışlar, haksızlıklar da olabilir. Hayatın içindeki dengeyi yakalayabilmek önemlidir. Her zaman yaşamın olumsuz tarafına odaklanarak şikayet etmek pasifliğe yol açar. Bazen de “Hayatın içindeki eksiklikleri ve yanlışları kabul ederek, bu şartlar ve imkanlar doğrultusunda neler yapabilirim? Nasıl çözüm yolu üretebilirim?” diyebilmek ve çözüme odaklanmak gerekir.
Şikayet etme davranışı kişilik yapısına göre değişkenlik gösterir. Örneğin; narsist kişilik yapısına sahip bir kişi, her konuda kendini haklı görür. Her şeyin en iyisini hak ettiğini düşünür ve diğerlerini suçlama eğiliminde olur. Her zaman en iyisini kendinin bildiğini düşündüğü için çevresindeki insanlardan sürekli şikayet eder. Obsesif kişiler, isteklerinin kendi istediği şekilde yapılmamasından ve olayların kendi kontrollerinden çıkmasından dolayı sürekli şikayet eder. Paranoid kişiler; etrafa karşı güvensizlikle doludur. Diğerlerini düşman olarak algılamasından dolayı yalnız kalmaktan daha çok şikayet ederler.
Genel olarak özgüveni ve problem çözme becerisi düşük olan kişiler daha sık şikayet etme davranışını tekrarlar. Aslında insanlar genellikle bir şeyler yolunda gitmediğinde ya da beklentileri karşılanmadığı zaman bir durumdan hoşnutsuzluğunu dile getirebilmek için şikayet etme davranışına başvurur. Bu durumun birçok sebebi olabilir. Örneğin; bir restaurantta istediğiniz yemeğin iyi pişmemesi, trafikte uzun süre kalmak ya da mağazada istediklerinizi bulamamak gibi günlük hayatta karşılaşılan bazı durumlar şikayet etme davranışı sergilemenize neden olabilir.
Özetle; sürekli şikayet etmek olumsuz düşünme olasılığınızı artırarak, ruh sağlığınızın bozulmasına yol açar. Siz farkında olmasanız bile çevrenizdeki yakınlarınız da sizin ruh halinizden etkilenir ve bu durum sürekli bir hal almaya başladığında, kişilerarası ilişkileriniz bozulmaya başlar. Bir konu hakkında durmadan şikayet ederek enerjinizi boşa harcamak yerine memnuniyetsizliğinizi harekete geçerek, çözüm yolu üretmeye odaklanın. Eğer bu konuda zorlandığınızı fark ediyorsanız psikolojik destek almayı ihmal etmeyin.”
Şemsettin ÖZKAN
21.09.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-antalyapsikiyatrist.com