(Toplumsal İlişkiler 1908)

وَلَا تَتَمَنَّوْا مَا فَضَّلَ اللّٰهُ بِهٖ بَعْضَكُمْ عَلٰى بَعْضٍۜ لِلرِّجَالِ نَصٖيبٌ مِمَّا اكْتَسَبُوا وَلِلنِّسَٓاءِ نَصٖيبٌ مِمَّا اكْتَسَبْنَۜ وَسْـَٔلُوا اللّٰهَ مِنْ فَضْلِهٖۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلٖيمًا
“Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri iç çekerek arzu etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kadınların da kazandıklarından nasipleri var. Allah’ın lütfundan isteyin; şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir.” (Nisa/32)
Üstadımız Cahit Zarifoğlu; “bir ömür boyu koşarsın, yetiştiğin, sadece nasibindir” derken, “balı parmağı uzun olan değil, nasibi olan yermiş” diyen, atasözümüzü hatırlatır ve insan için, nasipten öte yol olmadığını söyler.
Peki bu nasip kısmet de neyin nesi öyleyse? Nasip kelime anlamı olarak; “Allah’ın bir kimse için önceden belirlediği mutluluk payı” anlamına gelmektedir. Kısmet ise “bölmek” anlamına gelirken, İslam Hukuku’nda ise; “ortak hisseli mallarda sahiplerine paylaştırma” anlamına gelmektedir.
Ancak günümüzde kısmet, bir nevi kadercilik anlayışı olarak kabul edilmektedir. Allah’ın kulun payına düşeni ona vermesi olarak bir anlam kazanmıştır. Kısmet kulun payına düşenken, nasip ise kulun payına düşenden ne kadarını alabildiği anlamında kullanılmaktadır.
Aşk için söylenecek tek söz; aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Kaderde ne varsa o olur. Yani Allah’ın dediği olur. Kimse bunun önüne geçemez. İnsan Allah’ın veli kulu olsa bile o tasarrufu kullananaz. Nitekim Ladikli Ahmed Ağa kullanamamış bu tasarrufu.
Ahmed Ağa’nın oğlu Yahya Ladik petrolü civarında bir trafik kazasında can veriyor Allah rahmet eylesin. İşte o zaman kendisine sormuşlar da;
“- Ahmed Ağa siz daha evvelleri bir sürü kaza önlediniz. Bunu niye önlemediniz ? Kurtaramaz mıydınız Yahya’yı” diye.
“- Oğlum,” demiş o mübarek insan:
“- Onlar ayrı, bu ayrı… Kaderi durdurma imkanı yok. Mukadderatın önüne geçilmez.”
Aynı duygu ve inanışları ifade etmek üzere kullanılan kader kelimesi, aslında diğer bütün kavramları içine alabilecek geniş bir muhtevaya sahiptir. Kader, “canlı cansız bütün tabiat nesnelerinin ve bütün olayların önceden Allah tarafından bilinmesi ve planlanması” demektir. Hiçbir şeyin bu plan dışında kalması veya buna ters düşmesi mümkün değildir.
Özetle, Allah, olmuş, olan ve olacak her şeyi ve kulunun tercihini hangi yönde kullanacağını ezeli ilmiyle bilir. Kısmet ve nasip de kaderin dışında değildir.
Şemsettin ÖZKAN
16.09.2025 ANKARA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-hiranur.org.tr
5-Mustafa Özdamar, Ladikli Ahmed Ağa, s.97 Kırk Kandil yay. İst 2024
6-sorularlaislamiyet.com