BİR KADINI SEVMEN FITRATTANDIR ONU MUTLU ETMEN SANATTIR ONU KORUMAN İSE ADAMLIKTIR

(Toplumsal İlişkiler 1651)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا يَحِلُّ لَكُمْ اَنْ تَرِثُوا النِّسَٓاءَ كَرْهاً وَلَا تَعْضُلُوهُنَّ لِتَذْهَبُوا بِبَعْضِ مَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اِلَّٓا اَنْ يَأْتٖينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِۚ فَاِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـٔاً وَيَجْعَلَ اللّٰهُ فٖيهِ خَيْراً كَثٖيراً 

“Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkışmanız (sizden boşanmak istediği halde, sadece malından yararlanmak için yanınızda tutmanız veya cahiliye alışkanlığıyla; ölen yakınlarınızın dul kalan hanımlarını “miras malı” sayıp, keyfinizce tasarruf etmeye çalışmanız) helâl değildir. Apaçık (şahitli ispatlı olarak) ’çirkin bir hayâsızlık’ yapmadıkları sürece, onlara verdiklerinizin (mehirlerinizin ve hediyelerinizin) bir kısmını giderip (geri almanız) için, onlara baskı yapmanız da (helâl değildir). Onlarla güzellikle ve iyilikle geçinin. (Kadınlarla güzel geçinmeyi, kusurlarını hoş görmeyi ve onlara eziyet ve hakaret etmemeyi Kur’an istemektedir.) Şayet onların (bazı tavırlarından) hoşlanmazsanız (ve huysuzluk yapıyorlarsa sabredin;) belki bir şey hoşunuza gitmeyebilir ama Allah onda birçok hayır takdir etmiştir (de siz farkına varmamışsınızdır).” (Nisa/19)

Kime ait olduğu yazmayan harika bir sosyal medya paylaşımında; “bir kadını sevmen, fıtrattandır. Onu mutlu etmen, sanattır. Onu koruman ise, adamlıktır” denilmesi, kadına bakış açısının nasıl olması gerektiğini, ne kadar güzel anlatmış değil mi?

             Mehmet Tuğrul adlı değerli bir arkadaşımız, sözde kadınlarımızın çağdaş toplumlarda daha iyi olacağı yerde, onca kanun ve kadın hakları savunucularına rağmen, hemen hemen her konuda üstün olmalarına rağmen bir o kadar mutsuz, tedirgin, öldürülme korkusu yaşamasını, şiddet görmesini çok iyi etüd etmiş olmalı ki, Facebook sayfasında incinen, kırılan, nazik, sevgiye hasret canların pürmelalini dile getiriyor ve şöyle diyor, katılmamak mümkün mü?

İNCİNİR KADIN!

Saçları yerine gururuyla oynarsan, ayakta tutmak yerine ayakta uyutursan, o sana dualar ederken sen başkalarıyla oyalanırsan, o sana körken sen ona nankör olursan, İNCİNİR KADIN… 

YAPMA!

            Kadınlarımız; analarımız, zevcelerimiz, kız kardeşlerimiz, kızlarımız, halalarımız, teyzelerimiz ve diğerleri. Dünyamıza renk katanlar, zarif, ince, kristal gibi  kırılganlarımız… Ama gelin görün ki modern çağda başarı, kariyer, kendi ayakları üstünde durabilme, aşk, evlilik, çoluk çocuk, teknolojiyi kullanma, çalışma hayatı, ev hayatı  vb gibi tüm alanlarda sıkışıp  kaldılar, üstün olmaya üstünler ama, erkeklere göre pozitif ayrımcılıkta yapılıyor ama, tüm bu yukarı grafiğe rağmen mutsuzlar, neden acaba? Niçin mutlu olamıyorlar?

           Bir kadın niçin gülmeyi unutur? Neden kadınlarımız kanun ve yönetmelikler onların lehine gibi gözüken çağdaş bir dünyada yaşamalarına rağmen mutsuzlar? Sevgiden yoksun şu dünyada niçin gözleri hep yaşlı? Sürekli şiddete hangi sebeplerden ötürü maruz kalıyorlar? Feminizm karın doyuruyor mu? Bilmiyorum kafamda bir sürü sorular. Kadınlarımız eskiden de yeni dünya düzeninde de harap olup gidiyorlar. Hiç olmazsa eskiden bu kadar şiddete ve öldürülmeye maruz kalmıyorlardı. Çağdaş dünyamızın çağdaş insanı maalesef kadınlarımızı kelimenin tam anlamıyla kırıp geçiriyor.

       Halbuki bizlere doğuştan kadını sevme duygusu verilmiştir. Bu kazanımı erkekler fıtrattan elde etmişlerdir. Lakin bu sevgi, ilmek ilmek işlenerek sanat haline getirilmesi gerekir. Sanat  haline getirilen sevgide mutluluk ve esenlik vardır. Kadın zariftir, sanat gibi sevilen kadın neşelidir, mutludur erkeğinine karşı da böyle olunca daha sevecendir. Bu da yetmez böyle bir kadını koruyup kollaman da adamlıktır.   

Şemsettin ÖZKAN
02.01.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir