BİR ERKEK ANCAK BİR ERKEK GİBİ DAVRANARAK KADININ İÇİNDEKİ KADININ ORTAYA ÇIKMASINA YOL AÇAR

(Toplumsal İlişkiler 1486)

لَعَنَهُ اللّٰهُۘ وَقَالَ لَاَتَّخِذَنَّ مِنْ عِبَادِكَ نَصٖيباً مَفْرُوضاً
وَلَاُضِلَّنَّهُمْ وَلَاُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَاٰمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ اٰذَانَ الْاَنْعَامِ وَلَاٰمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللّٰهِؕ وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِياًّ مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَاناً مُبٖيناًؕ    “Hâlbuki Allah, şu sözlerinden dolayı şeytanı rahmetinden kovup lânetlemiştir: “Senin kullarından bir kısmını kendime kul edip onlardan öcümü alacağım!” (Nisa/118) 
“Onları saptıracak, boş ümitlerle oyalayıp duracağım. Onlara emredeceğim, sahte tanrılara adanmışlığın sembolü olarak hayvanların kulaklarını kesecekler; onlara emredeceğim, Allah’ın en şerefli yaratıkları insanların yaşaması için ortaya koyduğu dininin, aslında değiştirilemez kurallarını değiştirmeye zorlayacaklar. Böylece, fıtrat kanunlarını çiğnemeye, varlıklara yüklenen temel özellik ve onların asli fonksiyonlarını bozmaya uğraşacaklar. Sözgelimi, kadını erkeğe, erkeği kadına benzetecekler; doğal yöneliş ve içgüdüleri saptıracak, yetenekleri ve organları yaratılış gayelerinin dışında kullanıp çarpık ilişkilere girecekler. Hatta gece ve gündüz dahil her şeyi yaratılış gayesinin dışına çıkarmaya çalışacaklar. Sonunda yaratılış kanunlarına aykırı bir hayat tarzı ortaya koyacak, kendi dünyalarında Allah’ın istediği yaşama şekli olan dinini değiştirmiş olacaklar. Oysa ki: Kim Allah’ı bırakır da kendisine şeytanı bir rehber ve dost edinecek olursa, apaçık zarara uğramış demektir!” (Nisa/119)

Hayatta en sevmediğin şey nedir? diye sorsalar hiç tereddüt etmeden bir şeyin orijinalini değiştirmek ve yerine onun sahtesini monte etmektir, derim. Neden?

             Çünkü adı üstünde sahtecilik yapmaktır bu eylemin adı. Bakara suresi 205. ayetinde ürünlerin genetiğini (GDO) değiştirme, nesilleri bozma eylemine başvuran bozguncular söz konusu edinilir:  

“İş başına, iktidara geldikleri, dünya liderliğini ele geçirdikleri, Kurân’ı ve Kur’ân hükümlerini engelleyerek, dünyayı, halkı istedikleri istikamette yönlendirdikleri zaman, yeryüzünde, ülkelerde fesadı yaymak, kadına ait değerleri, kazanç ve gelir düzenini bozmak; tabiatı, toprağı tahrip edip ürün veremez hale getirmek; ilmî araştırmaları, Kur’ân üzerinde çalışmayı, derinleşmeyi baltalamak; nesillere hayat hakkı tanımamak, tohumları, bitkileri, ürünleri bozma planları uygulamak; gençleri mahvetmek için çalışırlar, koşuştururlar. Allah bozgunculuğu sevmez.” 

           Nietzsche; “bir erkek, ancak bir erkek gibi davranarak, kadının içindeki kadının, ortaya çıkmasına yol açar” derken, insan türünün kadın cinsinin kadın, erkek cinsinin de erkek olarak kalmasında, insanın yaradılış amacına uygun rollere bürünerek ruhsal sağlığını koruyabileceğini, ancak burada daha çok yükümlülüğü erkeğe verir. Yani önce adam, adam olacak demeye getirir lafı. Haklı mı haklı.

           Lakin çağımızda erkek cinsinin bozulması noktasında şer güçler çok yoğun çaba sarfetmektedir. Bunu sadece sosyal alanda değil, psikolojik, biyolojik sahada da göstermektedirler. Hormonal bozukluğa yol açan her çeşit oluşumun içinde bu kötülük odakları vardır. Bunlar önce ürünlerin genetiğini değiştirmekte, sonra da bu yolla nesilleri fesada uğratmaktadır.

Şemsettin ÖZKAN
21.07.2024 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.