BEYNİ GELİŞTİRMENİN EN GÜZEL YOLU HİÇBİR FİKRE SAPLANMAYIP TÜM DÜŞÜNCELERE AÇIK OLMAKTIR

(Toplumsal İlişkiler 1727)

وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَلْيَكْفُرْ اِنَّٓا اَعْتَدْنَا لِلظَّالِمٖينَ نَاراً اَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا وَاِنْ يَسْتَغٖيثُوا يُغَاثُوا بِمَٓاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَٓاءَتْ مُرْتَفَقاً 

“De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.” (Kehf/29)

Yüce Yaratan’ın biz insanlara bahşettiği en büyük nimet akıldır desek sanırım yanlış olmaz. Zira akıl hür iradeye özgür düşünceye giden yoldur. 

            John Keats; “beyni geliştirmenin en güzel yolu, hiçbir fikre saplanmayıp, tüm düşüncelere açık olmaktır” derken insanın önyargılara saplanmadan geliştirdiği hür düşüncesinin önemine değinir. 

           Önyargı aslında sinsi bir adaletsizlik biçimidir. Atomu parçalayan insan, maalesef önyargılarını parçalayamamıştır. Şeytan da zaten bu önyargılarda gizli değil midir?

           Adamın adı çıkacağına canı çıksın, dereyi görmeden paçayı sıvama gibi atasözlerimiz hep önyargıyı çağrıştırır bize. Önyargıyla hareket edilmemesi gerektiğinin anlatımıdır kısaca. Önyargı, sanki hayata kirli bir camdan bakıp, her şeyi kirli  bilmek gibi bir şeydir. Bütün sıkıntıların başı da önyargılı bir bakış açışıyla bakmaktır.  

          Önyargılı bakmak adil olmanın önünde en büyük engeldir. Çok tehlikeli oluşu sinsiliğinden gelmektedir. Bu yüzden bilmeden araştırmadan size gelen haberlerin doğruluğunu teyit etmeden sakın siz siz olun karar vermeyin. 

          Önyargı ne kötü bir davranış biçimi değil mi dostlar? Doğru ve yanlışın karışmasıdır bir bakıma. Burada meseleleri ve şahısları kendimize göre yontmamızın çok büyük rolü var. 

          Önyargı nedir öyleyse? Önyargı, bir kişi ya da olaya ilişkin yeterli bir bilgi edinmeden, önceden, peşin bir karara varmış olma durumudur. Örneğin adamın elleri çiçek kokan birini çiçekleri koparmakla suçlamak gibi.  

          La Edri’nin; “çiçeklerin, çöplerden daha güzel olduğuna, sinekleri ikna edemezsiniz” sözünde de, önyargının çıkarlar söz konusu olduğunda vazgeçilmez olduğunu sineğin şartlanmışlığından anlıyoruz. Çiçek ne kadar güzel olursa olsun onun için her zaman menfaatler ön planda gelir. 

          Beyni geliştirmek için bol bol farklı kitaplar okumakta fayda vardır. Bilindik konuları okumayı bırakıp, değişik kitaplar okumak; farklı zaman dilimlerini, değişik kültürleri ve insanları hayal ederek egzersiz yapmakla kalmayacak, aynı zamanda yeni fikir ve düşünceler elde ederek bir önyargıya saplanıp kalmadan ileri gideceğiz. 

          Yeni beceriler öğrenmemiz beynimizin birden fazla alanını çalıştıracaktır. Günlük rutinlerimizden kurtulup basit değişikliklerle beynimizin çalışmasına katkı sunmuş olacağız. Hergün aynı yoldan markete gitmeyip, kapı ve pencereleri diğer elle açmayı deneyerek alışkanlıklarımızı değiştirme eğilimimizi artıracağı için faydalı olacaktır. 

          Empati yaparak tüm fikir ve düşüncelere açık olmayı denemek de beynimizi geliştirecektir. Beyni eğiterek; akıl yürütmeler, hafıza güçlendirmeler ve görselleştirmeler yapmak da bir tür beyin geliştirmedir.

Şemsettin ÖZKAN
19.03.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com
5-deryauluduz.com (bkz: daha geniş bilgi için; “Beyni Geliştirmenin 10 Yolu” adlı yazısı)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir