BENİ SENİNLE TANIŞMADAN ÖNCEKİ HALİME GERİ GÖTÜR SONRA KAYBOL

(Toplumsal İlişkiler 1899)

وَاِذْ اَخَذْنَا مٖيثَاقَ بَنٖٓى اِسْرَٓاءٖيلَ لَا تَعْبُدُونَ اِلَّا اللّٰهَ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَانًا وَذِى الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينِ وَقُولُوا لِلنَّاسِ حُسْنًا وَاَقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَۜ ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ اِلَّا قَلٖيلًا مِنْكُمْ وَاَنْتُمْ مُعْرِضُونَ  

“Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.” (Bakara/83)

Kim demiş ki, hayatta her şey istenildiği gibi ya da planlandığı gibi gidiyor diye? Durum böyle olunca da alınan kararlar, verilen sözler havada uçuşuyor. İnsan çok iddialı konuşmamalı, yapabileceği şeyleri söylemeli değil mi?

            Bugün sizlerle bu meyanda derlediğim ilginç alıntıları paylaşmak istiyorum. Gerçekten hepsi harika cümleler. Hem de insanı ters köşe yapan cinsinden. Hani ne umduk ne bulduk türü. Hepsi de kulağımıza küpe olacak mesajlar içeriyor. Hadi gelin onları şöyle bir gözden geçirelim ne dersiniz?      

            Mahmoud Darwich şöyle diyordu; “bir gün birbirimize ancak ölüm ayırır bizi diye yemin etmiştik. Ölüm gecikti ve biz ayrıldık.”

            Al Pacino içini dökerken şunları söylemişti; “bu hayatta her şeyi tek başına öğrenirsin. Acımasızlığı hariç… Onu sana mutlaka bir başkası öğretir.”

           Gassan Kanafani şöyle yazmıştı; “Giden birine neden gittiğini asla sorma. O bahanesini valizinden çok önce hazırlamıştır.”

           Max Horkheimer ise şöyle fısıldar bize; “seninle ilgilenmeyi bırakan kişiyi suçlama. Belki de sadece sensiz mutlu olmuştur.”

           Ve yine Mahmoud Darwich bir bilgelik sunar bize; “eğer sevdiğin kişiye yük olduğunu hissettiğin an gelirse biraz uzaklaş. Eğer seni ararsa ona haksızlık etmişsindir… Ama aramazsa sessizce git…”

          Vacing Laredj şöyle itiraf eder: “gelmeyeceğini bile bile seni beklemek … Ne tatlı bir delilik değil mi?”

          Mahmoud Darwich son bir daha seslenir bize; “beni seninle tanışmadan önceki halime geri götür… Sonra kaybol.”

          Helen Keller yazmıştı bir kere; “sevdiklerimizi kaybedince değil… Sönmüş bir kalple yaşamaya devam edince ölürüz…”

          Ve son olarak Agatha Christie şuna getirdi sözü; “hiç kimseyi alt etmeyi arzulamadım. Uzun zaman önce öğrendim ki gerçek zafer sevdiklerini incitmemektir.”

Şemsettin ÖZKAN
07.09.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir