(Toplumsal İlişkiler 1927)

اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖى حَٓاجَّ اِبْرٰهٖيمَ فٖى رَبِّهٖٓ اَنْ اٰتٰيهُ اللّٰهُ الْمُلْكَۘ اِذْ قَالَ اِبْرٰهٖيمُ رَبِّىَ الَّذٖى يُحْيٖ وَيُمٖيتُ قَالَ اَنَا۬ اُحْيٖ وَاُمٖيتُۜ قَالَ اِبْرٰهٖيمُ فَاِنَّ اللّٰهَ يَاْتٖى بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَاْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذٖى كَفَرَۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِى الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ
“Allah, kendisine mülk (hükümdarlık) verdi diye, Rabbi konusunda İbrahim’le tartışmaya gireni (Nemrut kâfirini) görmedin mi? Hani (Sana manen seyrettirdiğimiz gibi) İbrahim: “Benim Rabbim diriltir ve öldürür” deyince; o da: “Ben de öldürür ve diriltirim (istediğimi katleder, istediğimi öldürmekten vazgeçerim)” demişti. (O zaman) İbrahim: “Şüphesiz Allah Güneş’i doğudan (çıkarıp) getirir; (haydi) sen de onu batıdan (çıkarıp) getir (Allah’ın Güneş sistemi ve gezegenlerle ilgili mükemmel düzenini değiştir de görelim)” deyince, o kâfir (Nemrut) böylece afallayıp kalıvermişti. Allah, (böylesi) zalimler topluluğunu hidayete erdirmeyecek (ve onlara huzur ve onur vermeyecek)tir.” (Bakara/258)
Helen Mirren; “biriyle tartışmaya başlamadan önce kendine şunu sor: ‘bu kişi farklı bir bakış açısını anlamak için entelektüel olarak yeterince olgun mu?’ Çünkü eğer değilse, bunun hiçbir anlamı yoktur” derken tartışmada muhatap alacağımız insanda olması gereken entelektüel birikimine dikkatlerimizi çekmektedir. Eskiden irfan sahibi olan manasına münevver (aydın) tabiri entelektüeller için kullanılırdı.
Entelektüel kavramı Fransızca kökenli olarak Türkçeye yerleşmiş bir kelimedir. Türk Dil Kurumu açısından bakıldığında bu kelime; ‘aydın’ olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım herhangi bir konu veya olgu ve durum karşısında etkin bilgiye sahip kişiler için ele alınır.
Entelektüel kelimesi genel olarak sözlükte, kişileri nitelendirmek amaçlı kullanılmaktadır. Herhangi bir durum ya da olguyu sorgulamak, düşünmek ve merak etmek gibi eğilimlere sahip olan bilgili kişilerdir. Onları farklı durumları anlamak için keşfetme arzusuna sahip, bu konuda susuz kişiler olarak dile getirmek pekala mümkün.
Entelektüellik ise, her konuda karşılıklı olarak tartışabilecek ve doğru bilgiler ışığı altında cümleler kurabilecek kişiler şeklinde tanımlanabilir. Pek çok farklı konu hakkında bilgi sahibi olan bu kişiler, entelektüel ya da entelektüellik kişiliğe sahip bireyler olarak da dile getirilir.
Doğrusu meseleyi anlamaktan uzak entelektüel birikimi olmayan biriyle hangi konuyu konuşursan konuş güdük kalacaktır. Yani meseleyi anlatmayı da geçtik yanlış anlayıp başına bela olması da mümkündür. Tartışma boştur, zaman kaybı olmuştur, elde var sıfır.
Bunun için sevgili Peygamberimiz; “insanların seviyesine ininiz” buyurmuştur. Seviyeye uygun yapılmayan tüm tartışmalar, sıkıntılıdır. Muhatabın dikkate alınmadığı tüm konuşmalar, problemlidir. Bu yüzden her doğru, doğru da olsa, her yerde konuşulmasında, bir fayda yoktur. Her şey doğru yer, doğru zaman ve doğru kişilerle konuşulursa, verimli olur.
Şemsettin ÖZKAN
05.10.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-milliyet.com.tr